14. Hukuk Dairesi 2016/6645 E. , 2018/7811 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.09.2014 gününde verilen dilekçe ile meraya elatmanın önlenmesi ve kal talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 09.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... vekili, davalının ... Mahallesi 522 no’lu mera parseline 865,41 m2’lik kısımda tarla olarak, 374 no’lu mera parselinde ise 315,62 m2’lik kısmını silo yaparak, 153 m2’lik kısmını bahçe olarak ve 26,01 m2’lik kısmını da silo ve yemlik yaparak kullandığını belirterek, meraya elatmanın önlenmesini, yapıların ve muhdesatın kal’ini istemiştir.
Davalı, dava konusu bir kısım yerlere elatmasını sonlardığını, bir kısım yerlere ise dava dışı 3. kişilerin müdahale ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davalının 522 no"lu mera parselinde fenni bilirkişilerinin rapora ekli krokisinde 26 no ile gösterilen 865,41 m2’lik kısma, 374 nolu mera parselinde 20 no ile gösterilen 226,01 m2’lik kısım ile 22 no ile gösterilen 153 m2’lik kısma yaptığı elatmanın önlenmesine ve bu yerlerde bulunan muhdesatın kaline, 374 no"lu parselde 19 no"lu bölüm yönünden müdahale sona ermiş olduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Hükmü, davacı ... vekili temyiz etmiştir.
Dava, meraya elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkindir. Dava konusu 374 ve 522 parsel sayılı taşınmazlar ... kayıtlarına göre mera niteliğinde kamu orta malı olarak kayıtlıdır.
Mera, bir veya birden fazla köy veya kasaba hakkına bağımsız veya birlikte tahsis edilmiş ya da kadimden beri hayvan otlatmak amacıyla kullanılan, hak sahiplerinin üzerinde intifa hakkı olan arazi parçasıdır. Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan mera, yaylak ve kışlaklar özel mülkiyete geçirilemez, amacı dışında kullanılamaz, zamanaşımı uygulanamaz, sınırları daraltılamaz (4342 sayılı Mera Kanunu m. 3,4)
Somut olayda; ... Köyünde ... mera teknik ekibi tarafından yapılan inceleme ve tespitler sonucunda düzenlenen 22.05.2013 tarihli idari rapora göre davalı ...’un 522 ve 374 no’lu mera parsellerinde belirtilen kısımları tarla, bahçe, silo ve yemlik yapmak suretiyle kullandığı tespit edilerek rapora yazılmıştır. Bundan sonra mera teknik ekibi tarafından 29.08.2014 tarihinde tekrar ... Mahallesine gidilerek ilgili mera parsellerinde işgallerin devam edip etmediği konusunda yapılan araştırma sonucu davalı ... Turgut’un 374 ve 522 no"lu mera parsellerindeki işgalinin devam ettiği belirtilmek suretiyle 29.08.2014 tarihli idari rapor düzenlenmiştir. Bu rapor 19.09.2014 tarihi itibariyle mal müdürlüğüne gönderilmiş, eldeki davada davacı ... vekili tarafından 24.09.2014 tarihinde açılmıştır.
Bilindiği gibi her dava, açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma ve koşullara göre sonuçlandırılır. Bir başka ifadeyle hüküm, uyuşmazlığın başlangıcından dava açılan güne kadar gerçekleşmiş olayları kapsar. Aksinin kabulü tarafların dayandığı olguların, dolayısıyla elde ettiği nihai talebin dışında çıkılması sonucu doğuracağı gibi, temyiz ve karar düzeltme süreçleri de dahil, yargılamanın son aşamasına kadar gerçekleşecek hukuki ve fiili olguların nazara alınması gerektiği sonucunu ortaya çıkaracaktır (HGK. 10.05.2017 tarihli, 2017/3-990, 2017/954).
Dava açılmadan çok kısa bir süre önce 29.08.2014 tarihinde düzenlenen idari rapora göre davalının 374 sayılı mera parselindeki (19) no"lu kısım yönünden de elatmasının devam ettiği belirlendiğine göre, artık dava açılmadan önce davalının çekişmeli bu yerdeki kullanımını terk ettiğinden söz etmek olanaksızdır. Bu durumda davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre değerlendirilerek 374 no"lu mera parselindeki (19) no"lu bölüm yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine görüş ve düşünceler ile reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.