Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Taksirle öldürme
Hüküm : TCK"nın 85/2, 62/1, 50/1-a, 52/2, 53/6. maddeleri gereğince mahkumiyet

Taksirle öldürme suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, katılanlar vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Sanığın idaresindeki Fıat Ducato marka aracı ile saat 19.00 sıralarında gece vakti, meskun mahal dışında yer alan aydınlatmanın olmadığı kuru ve düz olan iki yönlü yolda seyri sırasında, kendisi ile aynı istikamette önünde seyreden motosiklete arkadan, aracının sağ ön kısımları ile çarpması neticesinde motosiklet sürücüsünün ve yolcusunun öldüğü olayda, kaza tespit tutanağında sadece sanığa kusur verilerek, motosiklet sürücüsüne kusur verilmediği, İstanbul Trafik İhtisas Dairesi tarafından ve Ankara Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen raporlarda ise sanığa, önünde seyreden araca önlemsiz bir şekilde arkadan çarpması nedeniyle asli kusur verildiği, motosiklet sürücüsünün ise kask takmadan seyir halinde olması ve kask takmayan yolcuyu taşıması nedeniyle tali kusurlu olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, mahkemece asli kusurlu kabul edilen mesleği esnaflık olan, sabıkasız ve hakkında takdiri indirim maddesi uygulanan sanık hakkında tayin edilen hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığının kabulü ile tebliğnamede bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir.
Katılanlar vekilince, temyizden ve tebliğnamenin düzenlenmesinden sonra dosyaya sunduğu 27.06.2018 havale tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetten ve katılma talebinden vazgeçtiklerini bildirdiği görülmekle, dosyada mevcut ... Noterliği tarafından .... tarihinde düzenlenen .... yevmiye numaralı vekaletnamenin incelenmesinden, katılan ..., ..., ..., ... ve ...’in vekillerine şikayetten ve katılma hakkından vazgeçme yetkisini vermediği görülmekle, katılanlar vekillerinin şikayetten vazgeçmeye ilişkin dilekçesinden sonra mahkemece katılanların bu konu hakkında beyanlarının aldığı ve katılanların sanık hakkındaki şikayetlerinin devam ettiğini beyan ettikleri anlaşılmakla,
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılanlar vekilinin, sanık hakkında adli para cezasına çevrilme hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK"nın 61/1. ve 22/4. maddelerinde yer alan ölçütlerden olan failin kusuru, meydana gelen zararın ağırlığı, suçun işleniş biçimi ile suçun işlendiği yer ve zaman nazara alınmak suretiyle TCK"nın 3/1. maddesi uyarınca işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olacak şekilde maddede öngörülen alt ve üst sınırlar arasında hakkaniyete uygun bir cezaya hükmolunması gerekirken, mahkemece asli kusurlu olduğu kabul tayin edilen sanığın iki kişinin ölümünden sorumlu olduğu somut olayda, sanık hakkında belirlenen temel cezanın asgari hadden bir miktar daha uzaklaşılarak belirlenmesi gerektiği gözetilmeyerek, yazılı şekilde hüküm kurularak sanık hakkında eksik cezaya hükmolunması,
Kanuna aykırı olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca hükmün isteme uygun olarak BOZULMASINA; 25.11.2020 tarihinde oybirliğiyle ile karar verildi.