Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Sanığa isnat edilen ve daha ağır bir suçu oluşturma ihtimali bulunmayan eylem, 5275 sayılı Kanunun 89. maddesinde yaptırıma bağlanmış olup, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e maddesi uyarınca 8 yıllık zamanaşımına tabidir. Dava zamanaşımını kesen nedenlerin varlığı halinde süre yeniden işlemekte ise de, bu süre 67/4. maddesi uyarınca en fazla yarısına kadar uzayacağından, suç tarihi olan 10/09/2008 tarihinden itibaren 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen 12 yıllık zamanaşımı inceleme tarihinden önce gerçekleşmiş olmakla, dosya içeriği itibariyle de, 5271 sayılı CMK"nın 223/9. maddesindeki derhal beraat kararı verilmesini gerektirir şartlar bulunmadığından, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olup, hükmün gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞMESİNE, 25/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.