Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1847 Esas 2019/6774 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/1847
Karar No: 2019/6774
Karar Tarihi: 11.11.2019

Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2019/1847 Esas 2019/6774 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, silahlı terör örgütüne üye olmaktan mahkum olan bir kişinin istinaf başvurusunu esastan reddetti. Dosya incelendiğinde yargılamanın kanuna uygun olarak yapıldığı ve hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği belirlendi. Ancak, mahkumiyet kararında hesap hatası yapıldığı ve fazla cezaya hükmedildiği ve örgüt üyeliği suçuna ilişkin cezanın yanlış şekilde belirlendiği tespit edildi. Bu sebeplerle karar bozuldu ve ceza kanunlarındaki ilgili maddeler detaylı bir şekilde açıklandı. TCK’nın 314/2, 53, 58/9, 63 maddeleri, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK'nın 58/6-7, 5275 sayılı Kanunun 108/4 maddeleri kararda yer aldı.
16. Ceza Dairesi         2019/1847 E.  ,  2019/6774 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Ceza Dairesi
    Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma
    Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 53, 58/9 maddeleri delaletiyle 58/6-7, 5275 sayılı Kanunun 108/4, TCK"nın 63 maddeleri uyarınca
    hükmedilen mahkumiyet kararına ilişkin istinaf başvurusunun esastan reddi

    Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle;
    Temyiz edenlerin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebebine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafıinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddine, ancak;
    1-TCK"nın 314/2. maddesi uyarınca tayin edilen 5 yıl 6 ay hapis cezasından, 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi gereği 1/2 oranında artırım yapılırken sonuç cezanın ""7 yıl 15 ay"" hapis cezası yerine, hesap hatası sonucu ""8 yıl 3 ay" olarak belirlenmesi suretiyle fazla cezaya hükmedilmesi,
    2-Örgüt mensubu olduğuna karar verilen sanık hakkında tekerrür hükümleri yönünden uygulama maddesi olarak doğrudan ve yalnızca TCK’nın 58/9. maddesinin gösterilmesi ile yetinilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde anılan kanunun 58/6-7 maddeleri ile 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddelerinin de yazılması,
    Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılması gerektirmeyen bu hususun 5271 sayılı CMK’nın 303/1-c maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; 3713 sayılı Kanunun 5/1 maddesi uyarınca sanık hakkında kurulan hüküm fıkrasında "8 yıl 3 ay hapis cezası” olarak belirlenen netice ceza yerine “7 yıl 15 ay hapis cezası” yazılması ve hükümden “Sanığın örgüt mensubu suçlu olması dikkate alınarak TCK"nın 58/9 maddesi delaletiyle TCK"nın 58/6,7 maddesi gereğince cezanın mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, TCK"nın 58/6,7. Maddesi ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanun"un 108/4. Maddesi gereğince cezanın infazından sonra sanık hakkında DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİ UYGULANMASINA” ibaresi çıkartılarak yerine "Örgüt mensubu olan sanık hakkında hükmedilen hapis cezasının, TCK 58/9. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına," yazılması suretiyle sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren 20.02.2019 tarih ve 7165 sayılı Kanunun 8. maddesiyle değişik 5271 sayılı Kanunun 304. maddesi uyarınca dosyanın Eskişehir 4. Ağır Ceza Mahkemesine, kararın bir örneğinin bilgi için Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 21. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 11.11.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.










    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.