Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/382
Karar No: 2018/7794
Karar Tarihi: 14.11.2018

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2018/382 Esas 2018/7794 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2018/382 E.  ,  2018/7794 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : 3. Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine 19.11.2015 tarihinde verilen dilekçeyle ... iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın reddine dair verilen 14.12.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından tealep edilmiştir. ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü.
    KARAR
    Davacı vekili, davacı ile kardeşi...’nın 563 ada 3 parsel sayılı taşınmazdaki 11 No"lu daireyi ... İnşaat Tic ve San. AŞ’den 205.000,00TL bedelle ortaklaşa satın aldıklarını, ancak 11 No"lu daireyi tapuda... adına kaydedildiğini, dairenin bedelinin ... ve ...’in ... ve ... İnşaat aleyhine açtıkları ... 1. Tüketici Mahkemesinin 2008/531 Esas sayılı dosyasında verilen kararın ... 3. İcra Müdürlüğünde (... Anadolu 3. İcra Müdürlüğünün) 2010/11808 Esas sayılı dosyası ile icraya konulması üzerine sağlanan icra alacak tutarı üzerinden karşılandığını, ortak dairenin tapuda sadece... üzerinde kayıtlı görülmesinin hukuka, kanuna ve adalete aykırı olduğunu, anılan dairenin ½ payının doğrudan davacı ... adına tapuya tescili için iş bu davayı açtıklarını, ...’in ise 18.07.2012 tarihinde çocuksuz olarak öldüğünü, ...’in mirasının annesi ... ve babası ...’ya intikal ettiğini, ...’nın da 20.03.2014 tarihinde öldüğünü, geriye mirasçı olarak eşi ... ve müşterek çocukları ... ve ...’yı bıraktığını beyanla dava konusu 11 nolu dairenin... üzerinde görülen ... kaydının iptaline, ½ payının davacı adına tesciline, sözü edilen 11 nolu dairenin diğer ½ payından...’nın çocuksuz olarak ölümü nedeniyle baba ...’ya, baba ...’nın da ölümü nedeniyle kızı davacı ...’a intikal eden 3 miras payının da ... 50. Noterliğinin 20/03/2014 tarih ve 2514 sayılı veraset belgesi uyarınca davacı adına tapuya tesciline, fazlaya dair haklarının saklı tutulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, ... ve ...’in aralarındaki mutabakat çerçevesinde sözleşmeye konu gayrimenkullerden 11 nolu dairenin ...’in, 10 nolu dairenin ise ... adına tescil edilmesi hususunda mutabakat sağlandığını, 11 nolu dairenin bu nedenle ... adına kayıt edildiğini, 10 nolu dairenin ... devrinin gerçekleştirilememesi üzerine bakiye dosya borcu olarak saptanan 95.844,00 TL nin ...’a ödendiğini, ...’in ölümünden sonra sonra yaşananlardan haberdar olan mirasçıların...’nın mirasından kalan nakit parayı bir diğer müvekkili ... vasıtasıyla elden ...’ya ödendiğini beyanla davanın esastan da reddine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkemece, dava konusu olayda davacının isteminin, davacı ve davalıların murisi... ile borçlu ... ve borçlu müteselsil kefil ... İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından düzenlenen 06/02/2011 tarihli sözleşmeye dayandığı, anılan sözleşme ile sözleşme taraflarından birini teşkil eden davacı ile muris..., karşı taraftan ilgili taşınmazdan 10 ve 11 nolu dairelerin mülkiyetinin kendilerine devredilmesini isteme hakkını kazanırken, diğer tarafa ise ilgili icra takibinden doğan borcun ödenmiş sayılması imkanı getirildiğini, bu durumda ve bu sözleşmede belirtilen taraflar lehinde ve aleyhinde karşılıklı olarak hak ve borçlar doğurduğu, davacı ve muris..."nın sözleşmenin aynı tarafında yer aldığı, ilgili sözleşmede davacı ve muris... arasında karşılıklı hak ve borçların düzenlenmediği, davacının muristen anılan sözleşme uyarınca ilgili dairenin mülkiyetinin 1/2 sini talep etme hakkının bulunmadığı, dolayısıyla davacının muris... mirasçıları olan davalılardan sözleşmeye göre talep edebilecekleri olsa olsa sebepsiz zenginleşmeye göre fazladan mal varlığına giren parasal değerlerle sınırlı olduğu, davacı tarafın esas itibariyle sözleşmenin diğer tarafından 10 nolu dairenin mülkiyetini, bu mümkün olmuyorsa sözleşmeden kaynaklanan diğer hakları da talep edebileceğini, davacı tarafça 11 numaralı dairenin tapusunun taraflar arasında yarı yarıya bölüşülmesi hususunda bir anlaşma yapıldığının da iddia ve ispat edilmediği, dosyaya ibraz edilen belgelerden 11 numaları dairenin 21/07/2011 tarihinde önceki malik ... İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından davalıların murisine satış suretiyle devredildiği ,sözü geçen satışta oluşan tescilin yolsuz tescil olduğu iddia edilmediği gibi davanın açıldığı tarihte nazara alındığında davacı tarafın bu devre herhangi bir itirazda da bulunmadığı tespit edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilininin, istinaf talebi ... Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden, ... 1. Tüketici Mahkemesi"nin 2008/531Esas, 2010/46 Karar sayılı dosyasında davacıların ... ve..., davalıların ... İnşaat ve Ticaeret Sanayi Anonim Şirketi ve ... olduğu, mahkemece davacıların davalı ... hakkında açtıkları davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki gayrımenkul satış vaadi sözelşmesinin iptaline, 143.830TL"nin dava tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan alınarak davacılara verilmesine karar verildiği görülmektedir. Anılan ilam ... 3. İcra Dairesi"nin 2010/11808 sayılı dosyasında davacılar ... ve... tarafından takibe konulmuştur. ...,... ve ... arasındaki 16.02.2011 tarihli sözleşmede; 15.02.2011 tarihi itibariyle toplam borç miktarının 300.844,00TL. olduğu, 11 nolu bağımsız bölümün 205.000TL, 10 nolu bağımsız bölümün 200.000,00TL. olmak üzere toplamda 405.000,00TL"ye ... ve..."ya verileceği, 11 nolu bağımsız bölümün bedeli olan 205.000,00TL"nin icra dosyasındaki alacaktan düşüleceğini, kalan alacak miktarı olan 99.844.00 TL"nin de 10 No"lu bağımsız bölümün bedeli olan 200.000,00TL"den düşüleceğini, 10 No"lu bağımsız bölümün kalan 104.156,00TL"lik borcun 14.04.2011 tarihli bono verileceği konusunda anlaşılmıştır. Anılan sözleşmede hangi dairenin kim adına tescil edileceğine dair açık bir beyan bulunmamaktadır. Dava konusu 11 numaralı bağımsız bölümün 21.07.2011 tarihinde önceki malik ... İnşaat Ticaret ve Sanayi Anonim Şirketi tarafından..."ya satış suretiyle devredildiği anlaşılmaktadır.
    Davalılar vekili, her ne kadar 10 No"lu bağımsız bölümün tescilinin sağlanamaması sebebiyle bakiye alacak 95.844,00TL"nin davacıya ödendiğini,..."nın ölümünden sonra ..."in davacıya borcu kalmasın diye tarafların anne ve babasınca ..."in mirasından kalan nakit parayı davalılardan ... vasıtasıyla davacıya ödediklerini iddia etmiş ve bu iddialarının da davacının banka kaytılarının incelenmesiyle ortaya çıkacağını belirtmişlerse de buna ilişkin başkaca bir delil ileri sürememişlerdir.
    Somut olayda, ...,... ve ... arasındaki 16.02.2011 tarihli sözleşmeye göre dava konusu 11 numaralı bağımsız bölümün 1/2"sinin ... kaydının iptaliyle davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yerel mahkemece belirtilen gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi ve bölge adliye mahkemesince de istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 373/1. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE, kararın bir örneğinin ilgili Bölge Adliye Mahkemesi Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 14.11.2018 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
    KARŞI OY
    Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması gerektiği görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun kararına katılamıyorum.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi