9. Hukuk Dairesi 2015/30389 E. , 2018/4461 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA : Taraflar arasındaki, fazla mesai ücreti alacağının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde temyizen incelenmesi taraflar avukatlarınca istenilmesi, davalı avukatınca duruşma talep edilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17/10/2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına kimse gelmedi. Karşı taraf adına... geldi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek bırakılan günde dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili; müvekkilinin fazla çalışma yapmasına karşın ücretlerinin ödenmediğini ileri sürerek; fazla mesai ücreti alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Vekilinin Cevabının Özeti:
Davalı vekili; zamanaşımı itirazında bulunarak, davacının yönetici poziyonunda görev yaptığını, mesai saatlerini kendisinin belirlediğini, kendisinden mesaiye kalmasının istenmediği gibi bu yönde bir talimatta verilmediğini, fazla mesai alacağının bulunmadığını savunarak; davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Karar süresinde taraflarca temyiz edilmiştir.
E) Gerekçe:
1- Dosyadaki yazılara, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davalı işverence, davacıya ait işe giriş ve çıkış kayıtları sunulmuştur. Davalı tarafından süresinde ve usulüne uygun olarak davaya karşı zamanaşımı savunmasında bulunulduğundan, 16.07.2008 tarihinden önceki fazla mesai ücreti alacaklarının zamanaşımına uğradığı anlaşılmaktadır. Davalı tarafından sunulan belgeler incelendiğinde Ocak 2009-Ocak 2010 arasındaki dönem için işe giriş ve çıkış kaydı bulunmadığı, ancak bunun haricinde zamanaşımına uğramayan tüm hizmet dönemine ilişkin giriş ve çıkış kayıtlarının sunulduğu anlaşılmaktadır.
Yine bu kayıtlar incelendiğinde bazı günler için işe giriş saatinin yer aldığı, ancak çıkış saatine rastlanılmadığı ya da işe giriş saati olmasına karşın çıkış saatinin bulunmadığı tespit edilmiştir.
Hükme esas bilirkişi raporu incelendiğinde ise; puantaj kaydı olmayan, Ocak 2009 ile Ocak 2010 arasındaki dönem için, 2010 yılındaki fazla mesai süresinin ortalamasının alınarak hesaplama yapıldığı ayrıca işe giriş veya çıkış saatinin olmadığı günlerin ise hesaplamaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır.
Yukarıdaki ilkeler doğrultusunda; puantaj kaydı olan dönem için, tamamen bu kayıtlara itibar edilerek hesaplama yapılması gerektiği açıktır. Davacının işe giriş saatinin yer almasına karşın işten çıktığı saatin bulunmadığı veya tam tersi, işe giriş saati bulunmamasına karşın işten çıkış saatinin yer aldığı günler için dosyadaki diğer bilgi ve belgeler dikkate alındığında işe giriş saatinin 08.00, çıkış saatinin ise 17.00 olduğunun kabulü ile fazla mesai süreleri hesaplanmalıdır.
Ayrıca kayıt bulunmayan Ocak 2009 ile Ocak 2010 arasındaki dönem için, 2010 yılındaki fazla mesai sürelerinin ortalaması alınarak sonuca gidilmesi de hatalıdır. Bu dönem için tanık beyanları bir değerlendirmeye tabi tutularak fazla mesai yapılıp yapılmadığı ayrıca değerlendirilmelidir.
Kararın bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
F) SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı BOZULMASINA, davacı yararına takdir edilen 1.480.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, 27/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.