20. Ceza Dairesi 2017/6314 E. , 2017/5010 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, 09.04.2017 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nce 03.12.2015 tarihinde 2007/55 esas ve 2007/142 karar sayı ile verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin ek kararın kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 18.04.2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 07.09.2004 tarihli eylem nedeni ile Vakfıkebir Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 27/09/2004 tarihli, 2004/221 iddianame sayılı iddianamesi ile 765 sayılı TCK nun 404/2, 40 maddeleri uyarınca cezalandırılmsı istemi ile kamu davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2004 tarih ve 2004/191-134 E.K. sayılı kararı ile sanık ...’ün uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçundan 765 sayılı TCK nun 404/2, 405/2, 81/1. maddeleri uyarınca altı ay onsekiz gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sözkonusu kararın süresinde temyiz edilmediğinden dolayı 02.12.2005 tarihi itibarıyla kesinleştiği, Vakfıkebir C.Başsavcılığının 29.12.2005 tarih ve 2005/398 ilamat sayılı yazısı ile 29.12.2005 tarih ve 2005/397 ilamat sayılı yazısı ile hükümlü ... hakkındaki ilamat evraklarının kapatılarak ekte gönderildiği ve hükümlülerin cezaları ile ilgili olarak 5237 sayılı yasanın lehe hükümleri kapsamında yeniden değerlendirilmek ve bu yönde karar alınmasının talep edildiği,
2-Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesinin 23.01.2006 tarih ve 2004/191 ek esas, 2004/134 ek karar sayılı ek kararı ile özetle, sanık ..."ün uyuşturucu madde kullanmak ve bulundurmak suçundan 5237 sayılı TCK nun 7. maddesi nazara alınarak, 5237 sayılı TCK nun 191/1, 192/3. maddeleri uyarınca altı ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5237 sayılı TCK nun 191/2-3-4-5. maddelerinin sanıklar hakkında ayrı ayrı tatbik edilmesine, adli emanetin 2004/36 sırasında kayıtlı kenevir bitkisinin 5237 sayılı TCK nun 54/1-4. maddeleri uyarınca müsaderesine, sair hususların Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesinin 29.12.2004 tarih ve 2004/191-134 E.K. sayılı kararında olduğu gibi tespitine, infazı ilgilendiren bir hal olmayışı nedeni ile bu konularda yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına dair C.Savcısının yazılı mütalaasına uygun olarak temyizi kabil olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildiği, sözkonusu ek kararın da süresinde temyiz edilmediğinden dolayı 15.06.2006 tarihi itibarı ile kesinleştirildiği,
3-Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nce 23.10.2007 tarihinde, 2007/55 esas ve 2007/142 karar sayılı kararının infazını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirini yerine getirdiğinden bahisle kaydının kapatılarak mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, 03/12/2015 tarihli ek kararı ile "Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.10.2007 tarihinde, 2007/55 esas ve 2007/142 Karar sayılı ilamında sanık hakkında verilen hükmün 6545 sayılı yasanın 6.maddesi ile değişiklikten önceki 191/5 maddesi uyarınca DÜŞMESİNE" karar verildiği, evrak üzerinden verilen söz konusu kararın, temyiz edilmeksizin 05/01/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında,
""1-Sanık hakkında verilen 03/12/2015 tarihli düşme kararından önce, 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun ile 5237 sayılı Kanun"un 191. maddesinde değişiklik yapıldığı cihetle, sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesinde,
2-5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde,
İsabet görülmemiştir."
Denilerek, Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 04/12/2014 tarihli kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1-Kanun yararına bozma incelemesine konu düşme kararından önce, 28.06.2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesindeki düzenlemeler karşısında sanığın hukuki durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
2-Hakkında TCK"nın 191/6. maddesi uyarınca "mahkumiyet ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına" karar verildiği anlaşılan sanığın; tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeni ile hüküm tarihinde yürürlükte olan TCK"nın 191. maddesinin 7. fıkrası gereğince, mahkûm olduğu hapis cezasının infaz edilmiş sayılması yerine, hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırı olduğundan, kanun yararına bozma talebi yerindedir.
6545 sayılı Kanun ile TCK"nın 191. maddesinde yapılan düzenlemenin, Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 23.01.2006 tarihinde 2004/191 esas ve 2004/134 karar sayılı kararının "sanık hakkında 6 ay hapis cezası ile birlikte tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ilişkin" 15.06.2006 tarihinde kesinleşen hükmünden sonra 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe girdiği dikkate alındığında; 6545 sayılı Kanun ile değişik TCK"nın 191. maddesi ile aynı Kanun ile 5320 sayılı Kanun"a eklenen ek 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca uyarlama yapılması mümkün olup; sanık hakkında, "1" nolu bozma nedeni uyarınca, TCK"nın 191/7. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılmasına karar verilmeden önce;
6545 sayılı Kanun"un 68. maddesi ile değiştirilen TCK"nın 191. maddesinin 5. fıkrasında öngörülen “Erteleme süresi zarfında kişinin kullanmak için tekrar uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, dördüncü fıkra uyarınca ihlâl nedeni sayılır ve ayrı bir soruşturma ve kovuşturma konusu yapılmaz” hükmü uyarınca, sanığın bu suçu, daha önce işlediği suçtan dolayı hükmolunan tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işleyip işlemediğinin araştırılması, tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin infazı sırasında işlediğinin anlaşılması halinde, kovuşturma şartının ortadan kalkması nedeniyle, CMK"nın 223. maddesinin 8. fıkrası uyarınca “davanın düşmesine” aksi halde 6545 sayılı Kanun değişikliğinden önceki TCK"nın 191/7. maddesi uyarınca "cezanın infaz edilmiş sayılmasına" karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi benimsenmiştir.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Vakfıkebir Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/12/2015 tarihinde 2007/55 esas ve 2007/142 karar sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.