16. Hukuk Dairesi 2015/16834 E. , 2018/2033 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 16 parsel sayılı taşınmaz, vergi kaydı, intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ve eşit paylarla ... ve ... adlarına tespit edilmiş; tespitten önce ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/152 Esas sayılı dosyasında davalı olduğu belirtilerek yüzölçüm hanesi açık bırakılmıştır. Davacı ... tarafından, davalı ... ve müşterekleri aleyhine.... Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi davası, davaya konu olan parsel hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle.... Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında Hazine vekili, dava konusu taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu iddiası ile taşınmazın Hazine adına tesciline karar verilmesi istemiyle davaya katılmıştır. Kadastro Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, dava konusu 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın 43000 metrekare yüzölçümlü olarak ve tamamı 2 pay kabul edilmek suretiyle 1 payının ... adına, 1 payının ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu 112 ada 16 parsel sayılı taşınmazın tarım arazisi olarak kullanıldığı kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Her ne kadar taşınmazın davalı olduğu belirtilmiş ise de yüzölçümü hanesi açık bırakılmakla beraber karar başlığında adı bulunmayan ve aynı zamanda davaya usulüne uygun olarak dahil edilmeyen ... ve ... adına tespit yapılmıştır. Bu durumda tespit tutanağında malik olarak gösterilen kişinin de davada taraf olması zorunludur. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca, öncelikle tespit adına yapılan kişi olan ... ve ..." a husumet yaygınlaştırılıp dava dilekçesi ve duruşma günü yöntemine uygun şekilde tebliğ edilerek taraf teşkili sağlandıktan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek hüküm kurulması isabetsizdir. Yine davacı ... vekili, dava dilekçesinde hudutlarını belirttiği taşınmazın, Çatak Köyü"nün kadim merası olduğunu, taşınmazın davalı ... ve diğerleri tarafından tarla açmak amacıyla sürüldüğünü ve bu suretle meraya tecavüzde bulunulduğunu ileri sürülerek, ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2005/152 Esas sayılı dosyasında müdahalenin men’i davası açmış, yargılama sırasında taşınmazın bulunduğu bölgede kadastro çalışmaları yapılması üzerine dava, Kadastro Kanunu"nun 27. maddesi gereğince görevsizlik kararıyla.... Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. ... Kadastro Mahkemesi"nin 2013/12 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama sırasında, 02.12.2014 günlü celsede Mahkemece, dava konusu taşınmazların tespit maliklerinin farklı olması, davanın her bir parsel uyarınca ayrı ayrı görülmesi halinde yargılamanın daha hızlı ilerleyeceği gerekçesi ile her bir parsel ile ilgili dava, dosyadan tefrik edilerek yargılamaya devam olunmuştur. Ne var ki; yerel mahkemece aktarılan davanın kapsamı yöntemine uygun şekilde belirlenmemiş, dava konusu taşınmazın aktarılan davanın konusu olup olmadığı araştırılmamış ve yöntemince mera araştırılması yapılmamıştır.
Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle taşınmazın bulunduğu yerde mera tahsisi yapılmış ise buna ilişkin kararlar, ekleri ve haritaları ile aktarılan davanın tarihi olan 2005 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihli stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, taşınmazın bulunduğu köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, tespit bilirkişileri, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte öncelikle, yerel bilirkişi ve tanıklara aktarılan davanın dayanağı olan dava dilekçesi ve eki belgeler ayrıntılı biçimde okunup anlatılmalı, bundan sonra davaya konu edilen taşınmazın hudutlarının zeminde yerel bilirkişi ve tanıklarca ayrı ayrı gösterilmesi istenilmeli, bu yolla aktarılan davaya konu edilen taşınmaz ya da taşınmazların hangi taşınmaz ya da taşınmazlar olduğu, ada ve parsel numaraları duraksamaya meydan vermeyecek biçimde belirlenmeli, bu yolla aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde saptanmalı, dava konusu taşınmazın aktarılan davanın kapsamı içinde kalıp kalmadığı belirlenmeli, aynı hukuki sebebe dayanılarak aynı davacı tarafından açılan ve Kadastro Mahkemesine aktarılan davanın kapsamında kalan davaların birlikte görülmesi gerektiği göz önüne alınarak, aktarılan davanın kapsamında kaldığı belirlenen taşınmazların tespit tutanakları ve eki belgeler ile dava dilekçesi birleştirilmeli, aktarılan davanın kapsamında kalıp kadastro tespitlerinin yanılgı ile kesinleşmiş olduğu anlaşılan taşınmazlar var ise, sözü edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleştirilmesinin hukuksal bir değer taşımayacağı düşünülmelidir. Aktarılan davanın kapsamında kalan taşınmazlar belirlendikten sonra varsa, mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmedikleri, imar-ihyaya konu edilmiş iseler ihyanın hangi tarihte bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, mahkemece yapılacak gözlem tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulundan taşınmazların toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir fotoğrafları çektirilmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadıklarını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor aldırılmalı, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece taraf teşkili sağlanmadan ve aktarılan davanın kapsamı sağlıklı biçimde belirlenmeden işin esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.