Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1040
Karar No: 2021/3432
Karar Tarihi: 31.03.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2021/1040 Esas 2021/3432 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2021/1040 E.  ,  2021/3432 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulüne, manevi tazminat istemi yönünden davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile aralarında bulunan 01/12/2009 tarihli üç yıl süreli kafeterya işletme sözleşmesinin yıldan yıla yenilenerek devam ettiğini, en son imzalanan sözleşme gereği işletme hakkının 2015 yılına kadar kendisine verildiğini, Ataşehir Belediye Başkanlığı tarafından kiralanana 18/05/2011 tarihinde iş yeri açma ve çalışma ruhsatı düzenlendiğini, kafeteryanın inşası, iç dizaynı, ruhsat işlemleri, harç ve vergileri, kafeteryada kullanılan makineler, aşçı vs için birçok masraf yapıldığını, bloklar arasında kalan 200m2 büyüklüğündeki alanda inşa edilen kafeteryanın davalı site yönetimi tarafından 08/05/2013 tarihinde sözleşme süresi sona ermeden usul ve yasaya aykırı olarak yıkılarak kafeterya içindeki mallar, makineler, masa ve sandalyelerin kendisine teslim edilmeyerek talan edildiğini, davalının sözleşmeye aykırı davrandığını, maddi ve manevi zararın tazminine dair gönderilen 06/06/2013 tarihli ihtara rağmen zararlarının giderilmediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla kar mahrumiyeti de dahil şimdilik 5.000TL maddi tazminat, 30.000TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, bilahare yargılama safhasında 5.000TL maddi tazminat istemini 10/03/2016 tarihli dilekçesi ile 80.370TL"ye artırmıştır.
    Davalı; taraflar arasında son olarak imzalanan sözleşmenin 18/04/2011 tarihli sözleşme olup iş bu sözleşme hükümlerinin gözetilmesi gerektiğini, davacının sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle 11/10/2012 tarihli ihtar ile sözleşmenin feshedildiğini, ayrıca bu dönemden önce işletmeyi fiilen terk ederek bir başkasına bıraktığını, Ataşehir Belediye Başkanlığı tarafından 03/05/2013 tarihli yazı ile ortak kullanım alanında bulunan ruhsatsız çelik kontrüksiyonun yıkılması gerektiği hususunun site yönetimine bildirildiğini, davacıya bilgi verildiği halde tutanak ile eski hale getirilen kafeteryadan sökülen eşyaları almaya yanaşmadığını, bu nedenle sökülen eşyaların site deposuna kaldırıldığını, haksız davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, 10.000TL manevi tazminat ile 55.370TL maddi tazminatın 5.000TL"sinin dava tarihinden itibaren, 50.370 TL"sinin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 01/07/2019 tarih 2017/11424 Esas 2019/6017 karar sayılı ilamı ile sair hususlar incelenmeksizin hükmün görev yönünden bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama neticesinde, maddi tazminat istemi yönünden davanın kısmen kabulü ile 55.370TL maddi tazminatın 5.000TL"lik kısmının dava tarihinden itibaren, 50.370TL"lik kısmının ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte şartlar oluşmadığından manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hükme karşı taraf vekilleri temyiz kanun yoluna başvurmuşlardır.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve ilk hükmü temyiz etmediği için davalı lehine oluşan usulü müktesep hak nedeniyle davacının tüm temyiz davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-Davalı vekilinin, kiralanana yapılan masraflara ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
    Davacı kiracı, kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu giderlerden alınıp götürülmesi mümkün olmayan ve davalı kiraya veren tarafından benimsenenlerin yapıldıkları tarihler itibariyle bedellerini vekaletsiz iş görme hükümlerine göre isteyebilir (TBK"un 530, BK.nun 414.md.). Yargıtayın yerleşik uygulamaları, sözleşmede aksi kararlaştırılmadığı sürece, kiracının kiralanana yaptığı faydalı ve zorunlu masrafların yapıldığı tarih itibariyle belirlenecek değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle elde edilecek değeri isteme hakkı olduğu yönündedir. Kural olarak bu gibi zorunlu ve faydalı masrafların kira sözleşmesinin başlangıcında yapılmış olduğu kabul edilmektedir. Bu nedenle kiracı kiralananda kalan ve kiraya veren tarafından benimsenen imalat için sebepsiz zenginleşilen oranında ve yapıldıkları tarih itibarıyla rayiç bedeller üzerinden bedelin tazminini talep edebilir. Kiraya verenin sorumluluğu zorunlu ve faydalı imalatların imal tarihindeki değerinden yıpranma payı düşülmek suretiyle bulunacak değer kadardır.
    Somut olayda; davada dayanılan ve hükme esas alınan 18/04/2011 başlangıç tarihli dört yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava dışı Ataşehir Belediye Başkanlığı yazısı üzerine, kiralananın ortak kullanım alanında bulunan ruhsatsız çelik konstrüksiyonun davalı tarafından yıktırıldığı, tanık ifadelerinden de kafeteryanın yıktırılmayan bölümünün işletme hakkının dava dışı 3. kişiye verildiği anlaşılmaktadır.
    Kira sözleşmesi her iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerden olup sözleşmenin süresi henüz sona ermemiştir. Kira akdinin sona erme sebepleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda düzenlenmiştir. Akdin feshi ve tahliye davası açma koşullarının bulunması durumunda bile mahkeme kararı ile tahliye ilamı alınmadığı sürece akdin sona erdiğinden söz edilemez. Bu durumda gerek henüz sözleşme süresinin sona ermemesi gerekse 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununa göre davacı kiracının tahliyesini gerektirecek yöntemin izlenmemesi nedeniyle davalı tarafından tek taraflı olarak yapılan feshin hukuki sonuç doğurmayacağı, ayrıca Ataşehir Belediye Başkanlığı yazısına dayalı olarak davacının bulunduğu yerden tahliyeye zorlanmasının da hukuken mümkün olmadığı açıktır. O halde kiracının, yukarıda açıklanan ilke gereğince faydalı ve zorunlu masrafları kiraya verenden talep etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Davacı ayrıca, kiralananın içinde eşyaları bulunduğu halde iş yerinin yıktırıldığını beyan etmekte olup, zarar gören eşyalarının bedelinin de tazminini istemektedir.
    Mahkemece, davacı tarafından kiralananın inşası yönünden yapılan harcamalar, eşya bedeli ve kar mahrumiyeti zararlarının tespitine ilişkin olarak, davacıya ait 2009-2012 yılına ait ticari defterlerin incelenmesi suretiyle dosyaya kazandırılan ve hükme esas alınan 26/08/2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının davaya konu kiralanan için yapmış olduğu masraflar cam kapatma, sandalye, işçilik ve arıtma cihazı bedeli toplamı kdv dahil 55.370TL olduğu belirlenmiş ve bu bedel hüküm altına alınmış ise de, yapılan araştırma ve inceleme taşınır eşya talebi yönünden hüküm vermeye yeterli değildir. İş yerinin usulüne uygun şekilde tahliyesi sağlanmadan yıkımın gerçekleştirilmesi nedeniyle davacının zarara uğrayan eşyaları yönünden doğan zarardan davalı sorumlu olacaktır. Bu durumda; davacının iş yerinin yıkılması nedeniyle zarara uğrayan eşyalarının nitelikleri, değeri, yıpranma durumu belirlenerek bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Ancak davalı da söz konusu eşyaların zarar verilmeden depoda muhafaza edildiğini, davacının alabileceğini savunma olarak ileri sürmüştür. O halde mahkemece; taşınır nitelikte eşyalar yönünden yukarıda belirtilen hususlar gözetilerek inceleme yapılması, taşınır eşyaların aynen tesliminin mümkün olup olmadığı da değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 31/03/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi