Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2013/1288
Karar No: 2014/909
Karar Tarihi: 12.11.2014

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/1288 Esas 2014/909 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2013/1288 E.  ,  2014/909 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi
    TARİHİ : 20/03/2013
    NUMARASI : 2012/791 E-2013/136 K.

    Taraflar arasındaki "tapu iptali ve tescil" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nce davanın kabulüne dair verilen 09.11.2010 gün ve 2007/53 E.-2010/818 K. sayılı kararın incelenmesi davalı Y.. A.. vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 23.Hukuk Dairesi"nin 13.03.2012 gün ve 2011/2773 E.-2012/1917 K. sayılı ilamı ile;
    (...Davacı vekili, müvekkili kooperatifin davalı Ş.. D.. ve arkadaşları tarafından kurulduğunu, arsa sahibi Yakup Ekşi ile düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, ortakların verdikleri aidatlarla inşaata başlandığını, Ş.. D.."nin, arsa sahibinden, sözleşmeden doğan haklarını devretmesi için muvafakatname aldığını, arsanın bir kısmını kooperatife devrederken bir kısmını önce uhdesinde bıraktığını, daha sonra kooperatif ile sözleşme yaptığını, buna göre arsa sahibinin alacağı daireler dışında kalan bağımsız bölümlerin müteahhit kooperatife ve hissesi oranında Ş.. D..’ye ait olmasının kararlaştırıldığını, yönetim kurulunca yetkilendirilen Şenol’un kat irtifakını kooperatif yerine kendi adına kurdurduğunu ve bir kısım akrabaları ile davalının da aralarında bulunduğu üçüncü kişilerle anlaşarak, kooperatiften mal kaçırmak ve haksız kazanç sağlamak amacıyla toplam 55 daireyi genel kurul kararı olmadan muvazaalı olarak sattığını, dava konusu daireyi satın alan davalının kooperatife tek kuruş ödemediğini, kooperatife üye de olmadığını, davalının tapu kayıtlarına güvenerek bu daireyi satın aldığının söyleneyemeyeceğini, bağımsız bölümlerin kooperatif ortağı adına tahsisli olduğunu, tescilin yolsuz olduğunu ileri sürerek, İstanbul, Kartal, 2.Bölge Samandıra köyü, Müderris sırtında bulunan 11 pafta, 1485 parsel sayılı taşınmaz üzerinde C Blokta bulunan 24 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı Ş.. D.., kat karşılığı inşaat sözleşmesinden doğan haklarını kooperatife devrettiğini ancak tapuda işlem yapılmadığını, kat irtifakı kurulması sırasında hissesi nisbetinde bağımsız bölümleri kendi adına kaydettirdiğini, dava konusu taşınmazın esasen kooperatife ait olduğunu davayı kabul ettiğini beyan etmiştir.
    Diğer davalı Y.. A.. vekili, müvekkilinin davalı Ş.. D.."den dava konusu bağımsız bölümü satın aldığını ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda bulunduğunu, muvazaanın söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu , ek rapor ve tüm dosya kapsamına göre, davalının taşınmazı satın alırken ödediği bedelin, dairenin değerinin çok altında olması nedeniyle tapu kaydından kuşkulanması gerektiği, satış bedelinin düşük olmasının tek başına muvazaaya delalet etmeyeceği ancak obektif kanıt niteliğinde olduğu, davalı kooperatifin tabelasının inşaat yerinde görülecek bir yerde mevcut olduğu, inşaatın bir kooperatif inşaatı olması nedeniyle tapu kaydının davalı Ş.. D.."ye ne şekilde geçtiğini davalının araştırmak zorunda olduğu, bu şekilde kendisine düşen özen görevini davalının yapmadığı ve iyiniyetli olmadığı gerekçesiyle dava konusu E blok 2. Kat, 7 nolu dairenin davalı Y.. A.. adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Tasfiye Halinde Demirli Demirkent Konut Yapı Kooperatifi adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
    Kararı, davalı Y.. A.. temyiz etmiştir.
    Dava, borcun devralınması nedeniyle kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Taşınmazların aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 sayılı HMK’nun 12.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı, kamu düzenine ilişkin olup kesindir. Bu nedenle, mahkeme yetkili olup olmadığını kendiliğinden gözetmek zorundadır.
    Somut olayda, davacının tescilini istediği taşınmazın İstanbul, Kartal ilçesi sınırları içerisinde bulunduğu ve taraflar arasındaki uyuşmazlığın 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’ndan kaynaklanmadığından, bu kanunun 17.maddesinin uygulama alanı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle, davayı görmeye Kartal mahkemeleri yetkilidir. Mahkemece, yetkili olmadığı gözetilmeksizin davaya devamla işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir...)
    gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

    Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan sonra gereği görüşüldü:
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yerel mahkemece, davanın kabulüne dair verilen hüküm, Özel Daire"ce yetki yönünden bozulmuş; Yerel Mahkemece, Kartal ilçesinin Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi"nin yetki alanında olduğu gerekçesi ile ilk hükümde direnilmesine karar verilmiştir.
    Direnme hükmünü, davalı Y.. A.. vekili temyiz etmiştir.
    Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu"nun önüne gelen uyuşmazlık; eldeki tapu iptali ve tescil davasında Kadıköy Mahkemelerinin mi yoksa Kartal Mahkemelerinin mi yetkili olduğu noktasında toplanmaktadır.
    Bu noktada, öncelikle hukukumuzda mahkemeler ve görevleri konusunda genel ve kısa bir açıklamanın yapılmasında yarar görülmüştür.
    İlk derece (hüküm-bidayet) mahkemeleri, genel ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılır. Bakacakları davalar belirli kişi ve iş gruplarına göre sınırlandırılmayan, Kanun tersini öngörmedikçe Medeni Usul Hukuku alanındaki her türlü işe bakan mahkemelere genel mahkemeler denir. Hukukumuzda genel mahkemeler sulh ve asliye hukuk mahkemeleridir.
    Buna karşılık, belirli kişiler arasında çıkan veya belirli türdeki uyuşmazlıkları çözmek üzere özel kanunlarla kurulan mahkemelere özel mahkemeler denir. Örneğin iş mahkemeleri, bu anlamda özel mahkemelerdir. Özel bir mahkemede görüleceğine ilişkin özel bir kanun hükmü bulunmayan her dava, genel mahkemelerde görülür. İstisnai nitelikteki özel mahkemelerin hangi tür davalara bakacakları, özel kanunlarınca belirlenir.
    Nitekim, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)"nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden önce asliye ticaret mahkemeleri, bulundukları yerdeki asliye hukuk mahkemesinin daireleri durumunda idiler ve yukarıdaki ayırım çerçevesinde özel değil, genel mahkemeler arasında yer almaktaydılar. Ancak 6102 sayılı TTK"nun 5/3.maddesi gereği asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisine dönüşmüş olup, bu durumda mahkemeler arasındaki uyuşmazlığa, göreve ilişkin usul hükümlerinin uygulanması gerekmektedir.
    Öte yandan 6102 sayılı TTK"nun geçici 9/1.maddesinde bu Kanunun göreve ilişkin hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce açılmış olan davalarda uygulanmayacağı düzenlendiğinden, eldeki davada mülga 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)"nun 5.maddesinin uygulanması gerekmektedir.
    Mülga 6762 sayılı TTK"nun 5.maddesi gereğince; ayrı bir (veya daha fazla) ticaret mahkemesi bulunan yerlerde, asliye hukuk ve ticaret mahkemeleri arasında görev değil, işbölümü ilişkisi mevcuttur. Esasen, bir yerdeki birden fazla asliye hukuk mahkemesi arasındaki ilişki de bir iş bölümü ilişkisidir; ancak buradaki işbölümü ilişkisi, gerçekte bir iç ilişki niteliğindedir. Aynı şekilde, bir yerdeki birden fazla ticaret mahkemelerinin ve birden fazla sulh hukuk mahkemelerinin kendi aralarındaki ilişki de, gerçekte iç ilişki niteliği taşıyan bir işbölümü ilişkisidir.
    Ancak, bir yerdeki birden çok aynı tür mahkeme; örneğin birden çok asliye hukuk mahkemesi arasındaki işbölümü ilişkisi (iç ilişki) ile, o yerdeki asliye hukuk ve ticaret mahkemeleri arasındaki işbölümü ilişkisi arasında iki önemli fark bulunmaktadır.
    Birinci fark; ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi arasındaki işbölümü, kaynağını kanundan almaktadır. Şöyle ki: Mülga 6762 sayılı TTK’nun 4.maddesinde ticari davalar sayılmış; 5.maddenin 1.fıkrasında aksine hüküm bulunmadıkça, müddeabbihe göre ticari davaların sulh veya asliye hukuk mahkemelerince de görüleceği açıklanmış; 2.fıkrada, ayrı ticaret mahkemesi bulunan yerlerde, asliye hukuk mahkemesinin görevinde olan ve 4.madde uyarınca ticari sayılan davalara ticaret mahkemesince bakılacağı belirtilmiş; 3.fıkrada ise, kural olarak iş sahası (işbölümü) itirazının taraflarca ancak ilk itiraz olarak ileri sürülebileceği öngörülmüştür. Kanunun düzenlediği bu işbölümüne göre, bir yerdeki ticaret mahkemesi kanunda belirtilmiş olan ticari davalara; asliye hukuk mahkemesi ise kanunda belirtilen diğer hukuk davalarına bakacaktır.
    İkinci fark şudur: Birden fazla asliye hukuk mahkemesi bulunan bir yerdeki asliye hukuk mahkemelerinden birinde görülmekte olan bir davada, tarafların, o davanın, aynı yerdeki başka bir asliye hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği yönünde işbölümü itirazında bulunması mümkün olmadığı halde; o yerdeki asliye hukuk ve ticaret mahkemeleri yönünden böylesi bir işbölümü itirazının -örneğin, asliye hukuk mahkemesinde açılmış bir davayla ilgili olarak, oradaki ticaret mahkemesinin görevli bulunduğunun veya bunun tersinin- ileri sürülmesi mümkündür.
    Açıkça görüleceği üzere, buraya kadar yapılan genel açıklamalar, aynı yargı çevresinde hem asliyle hukuk ve hem de asliye ticaret mahkemelerinin birlikte bulunduğu hallere ilişkin ve bu hallerle sınırlıdır.
    Bu açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
    Görülmekte olan dava Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"ne hitaben yazılan bir dava dilekçesiyle açılmış ve Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nde görülmeye başlanmıştır. Davalılar işbölümü itirazında bulunmamışlardır.
    Öte yandan, İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemeleri’nin (Kadıköy 1.Asliye Ticaret Mahkemesi"nin) yetki alanının Kartal ilçesini de kapsadığı konusunda da uyuşmazlık bulunmamaktadır. Buna göre İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi (Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi) ile Kartal Asliye Hukuk Mahkemesi arasındaki ilişki yetki değil iş bölümü ilişkisi olup, taraflarca işbölümü itirazı da yapılmadığından davada İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi yetkili bulunmaktadır.
    Hal böyle olunca Yerel Mahkemenin, Kartal ilçesinin İstanbul Anadolu 1.Asliye Ticaret Mahkemesi (Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemesi)"nin yetki alanında olduğuna ilişkin direnme kararı usul ve yasaya uygundur.
    Ne var ki, Özel Daire"ce işin esasına yönelik diğer temyiz itirazları incelenmemiş olup, dosyanın temyiz itirazlarının incelenmesi için Özel Daire"sine gönderilmesi gerekir.
    S O N U Ç : Yukarıda açıklanan nedenlerle, yerel mahkemenin yetkiye ilişkin direnmesi yerinde olduğundan, işin esasına yönelik davalı Y.. A.. vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 23.HUKUK DAİRESİ"NE GÖNDERİLMESİNE, 12.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi