6. Ceza Dairesi 2015/4323 E. , 2017/6117 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kasten yaralama
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Yasal süresinde ileri sürülmediği ve hükmedilen cezanın süresine göre de duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için sanık ... savunmanının duruşmalı inceleme isteminin 5320 sayılı Yasanın 8/1.maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’nın 318 ve 421. maddeleri gereğince REDDİNE,
Mahkumiyet hükmünlerinin yasal sonucu olan 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinde öngörülen belirli hakları kullanmaktan yoksun bırakılma tedbirlerinin, 24.11.2015 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kararına göre yapılan değişikliğin infazda gözetilmesi olanaklı görülmüş;
Olay günü gündüz saat 08:00 sıralarında, sanığın, müştekiyi konutunda elinde silah niteliğindeki kesici bir aletle tehdit edip dövdüğünün, mağdurun kolluk beyanıyla anlaşılmış olması karşısında; sanık hakkında yağma suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK"nın 149/1. maddesinin (a), (d) bendi yerine koşulları oluşmadığı halde (d) bendinin yanı sıra (c) bendine de yer verilerek uygulama yapılması yazılan gerekçe karşısında sonuca etkili görülmediğinden; 14.04.2013 tarihli tutanak ve malın elde ediliş biçimi dikkate alındığında, etkin pişmanlık hükümlerinin koşulları oluşmadığı halde TCK"nın 168/3. maddesi uygulanmak suretiyle noksan ceza tayini karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
T.C. Anayasasının 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c maddesi ışığında, 5271 sayılı CMK"nın 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan, Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafi ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanıktan, yargılandığı suç nedeniyle baro tarafından görevlendirilen zorunlu savunman ücretinin alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeden, yazılı şekilde zorunlu savunman ücretlerinin sanıktan alınmasına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedenleri yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hükmün yargılama giderleri ile ilgili fıkrasından “sanık için atanan zorunlu savunman ücretlerinin” çıkartılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.12.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.