3. Ceza Dairesi 2016/18034 E. , 2017/277 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ..."ın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-e, 86/1-d, 86/1-son, 29 ve 31/3. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231. maddesine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve 3 yıl denetim süresine tabi tutulmasına dair Kartal 2. Çocuk Mahkemesinin 01/11/2011 tarihli ve 2006/434 esas, 2011/749 sayılı kararını müteakip, suça sürüklenen çocuğun denetim süresinde işlediği yeni bir suçtan mahkumiyetine karar verildiğinden bahisle önceki hükmün açıklanarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 86/1, 86/3-e, 86/1-d, 86/1- son, 29, 31/3 ve 52/2. maddeleri uyarınca 6.000,00 Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul Anadolu 4. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2014/833 esas, 2015/323 sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 02.11.2016 tarih ve 2015/8079 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 24.11.2016 tarih ve 2016/390411 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
Dosya kapsamına göre,
1) Suç tarihinde suça sürüklenen çocuğun 16 yaşında olduğu nazara alındığında, lehine olan 5560 sayılı yasa ile değişmeden önceki 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23/6. maddesi gereğince, çocuğun denetimli serbestlik süresi içinde işlediği hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi halinde, geri bırakılan hükmün açıklanacağı, somut olayda hükmün açıklanmasına neden olan mahkumiyetin adli para cezasına ilişkin olduğu ve bu mahkumiyet nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceğinin gözetilmemesinde,
2) Suç tarihinin 30/11/2004 olduğu ve yargılama konusu kasten yaralama suçunun 765 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 102/4 ve 104/2. maddelerine göre 5 yıl ve 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı sürelerine tabi olduğu, suça sürüklenen çocuk hakkında verilen 01/11/2011 tarihli hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının 11/01/2012 tarihinde kesinleşmesi ile 3 yıllık denetim süresinin başladığı ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. maddesinin son cümlesi gereği dava zamanaşımının durduğu, ancak suça sürüklenen çocuğun denetim süresi içinde 11/05/2013 tarihinde yeni bir kasıtlı suç işlediği ve bu suça ilişkin mahkumiyet hükmünün de kesinleşmiş olmasına nazaran önceki hükmün açıklanması gerekeceği, buna göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması ile duran zamanaşımının denetim süresinde işlenen yeni suç tarihinden itibaren yeniden işlemeye başlayacağı cihetle, suça sürüklenen çocuk hakkındaki dava Esas No: 2016/18034 zamanaşımının durma ve yeniden başlama süreleri dikkate alındığında hükmün açıklanma tarihi olan 02/04/2015 itibari ile dava zamanaşımının dolmuş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
1) Tebliğnamedeki 2 no’lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/8. maddesinin son cümlesi gereğince; denetim süresi içinde dava zamanaşımı durur. 5560 sayılı yasa ile değişmeden önceki 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu"nun 23/6. maddesi gereğince, çocuğun denetimli serbestlik süresi içinde işlediği hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi halinde, geri bırakılan hükmün açıklanacağı, somut olayda hükmün açıklanmasına neden olan mahkumiyetin adli para cezasına ilişkin olduğu ve bu mahkumiyet nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilemeyeceği, dolayısıyla zamanaşımının henüz işlemeye başlamadığı, bu nedenle zamanaşımının dolduğundan da bahsedilemeyeceği anlaşılmakla; açıklanan nedenlerle mahkemenin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmadığından, Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede bu sebebe yönelik ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE,
2) Tebliğnamedeki 1 no’lu bozma görüşüne yönelik yapılan incelemede;
Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 4. Çocuk Mahkemesinin 02/04/2015 tarihli ve 2014/833 esas, 2015/323 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nin 309/4.maddesi gereğince kanun yararına BOZULMASINA; müteakip işlemlerin mahallinde yerine getirilmesine, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE; 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.