MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : Beraat

Dolandırıcılık suçundan sanığın beraatine ilişkin hüküm, O yer C.Savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderildiği, ancak; uzlaştırmanın sağlanamadığı belirlenerek yapılan incelemede;
Akraba olan katılanlar ...., .... ile müştekiler ...., ...., ....’ın kasap dükkanı işlettikleri, sanığın katılan ve müştekilere emekli olduktan sonra baro kaydı olmaksızın serbest avukatlık yaptığını, .... Emlak ve.... Emlak adı altında işyerinin olduğunu söylediği, katılan ve müştekilerin çeşitli bankalardan kredi çektikleri fakat ödeme güçlüğü çekmeleri nedeniyle 2009 yılı sonlarında bankalardan ihtarname ve İcra dairelerinden ödeme emirleri gelmeye başladığını belirtmeleri üzerine, faizlerin çok fazla olduğunu, borçlarını sildirebileceğini söylediği, katılan ve müştekilerin banka ve icra dairelerinden gelen yazıları sanığın bürosuna götürdükleri, sanığın da daktilosu ile yazdığı dilekçeleri imzalatarak ilgili dosyalarına katılan ve müştekiler aracılığıyla veya kargo yolu ile gönderdiği, katılan ve müştekilerin yapılan bu işlemler için sanığa değişik zamanlarda 13.000 TL ödemede bulundukları, müştekilerden Levent’in ise İzmir 19.İcra Müdürlüğü’nün 2010/339 esas sayılı dosyası ile aleyhine takip yapılması üzerine sanığa 4000 TL para ödediği, katılan ve müştekilerin 2010 yılı mart aylarında borçlarına ilişkin bir düzelme olmaması nedeniyle yaptıkları araştırmada sanığın avukat olmadığını anladıkları, bu şekilde sanığın zincirleme şekilde dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunmaları, katılanlar ve müştekilerin beyanları, tanık anlatımları, icra dosyaları, uzlaşmanın sağlanamadığına dair rapor ve dosya kapsamına göre, tebliğnamedeki sanığın akıl sağlığı yerinde olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği önündeki görüşe iştiak edilmeksizin, sanığın baştan itibaren dolandırıcılık kastıyla hareket ederek, kendisini avukat olarak tanıtıp, katılan ve müştekilerin icra dairelerinde bulunan işlerini takip edeceğini, borçların faizlerini sildirebileceğini belirtip, haksız menfaat temin etmek suretiyle üzerine atılı zincirleme şekilde dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olmasına rağmen, mahkumiyeti yerine yazılı şekilde beraat hükmünün tesisi,
Kanuna aykırı olup, O yer C.Savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca, hükmün BOZULMASINA, 05/10/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.