14. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/8813 Karar No: 2018/7767 Karar Tarihi: 14.11.2018
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/8813 Esas 2018/7767 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2016/8813 E. , 2018/7767 K.
"İçtihat Metni"
14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.03.2011 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önelenmesi ve kal veya tazminat, davalılar tarafından savunma yoluyla temliken tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava elatmanın önlenmesi, kal mümkün olmaz ise tazminat istemine ilişkindir. Davalılar vekili, davanın reddini, tecavüzleri varsa taşkın bölümün adlarına tescilini istemişlerdir. Mahkemece, davanın kabulüne dair kararın taraf vekillerince temyizi üzerine Dairemizin ilamı ile; ""...Somut olayda, kısa kararda bilirkişi raporunda belirtilen B ve C gösterilen bölümlere elatmanın önlenmesine kal isteğinin reddine, A harfi gösterilen 31,08 m2 bölümün tapusunun iptali ile davalılar adına tapuya tesciline, 21.650,00TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Gerekçeli kararda ise B ve C harfi ile gösterilen yerlere davalıların elatmalarının önlenmesine, kal isteğinin reddine, A harfi ile gösterilen 31,08 m2"lik bölümün tapusunun iptali davalılar adına tapuya tesciline, 45.336,00TL"nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bu durumda tapunun iptaline karar verilen kısmın bedeli yönünden kısa karar ile gerekçeli karar arasında çelişki yaratılmıştır. Her ne kadar mahkemece kısa karar düzeltilmiş ise de bu husus kararın infazında tereddüt yaratacağından gerekçeli karar ile kısa karar arasındaki çelişki giderilmelidir."" şeklindeki gerekçe ile bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK"nin 125/2. maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder." Bir dava açıldıktan sonra tapuda malik olan davalı taraf, dava konusunu üçüncü bir kişiye devrederse artık dava konusu taşınmaz üzerinde bir tasarruf yetkisi kalmaz. Bu durumda mahkemece diğer tarafa, savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkı hatırlatılarak cevaba göre işlem yapılması gerekmektedir. Dava açıldıktan sonra müddeabihin temliki halinde diğer taraf dilerse temlik edenle olan davasından vazgeçerek müddeabihi devralmış yeni malike karşı davaya devam eder, dilerse vaat borçlusu olan davalıya karşı açmış olduğu davasını tazminata dönüştürür. Somut olaya gelince, yargılama sırasında dava konusu 216 parsel sayılı taşınmazın davacı tarafından 20.12.2013 tarihinde dava dışı ..."a tapudan devredildiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, 6100 sayılı HMK"nin 125. maddesi uyarınca taşınmazın yeni malikinin davada yer alması sağlanmalı, davalıların da temliken tescile ilişkin taleplerini de dava konusu 216 parsel sayılı taşınmaz maliki ..."a yöneltmeleri gerekir. Açıklanan nedenle taraf teşkili sağlanmadan işin esasına girilerek sonuçlandırılması doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.11.2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.