16. Hukuk Dairesi 2015/20716 E. , 2018/2020 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; "hava fotoğrafları, toprak tevzii tutanakları, komşu parsellere ait kadastro tutanak ve dayanaklarından da yararlanmak sureti ile taşınmazların niteliğinin belirlenmesi ve taşınmazlar hakkında mera araştırması yapılması" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda 128 ada 273, 275, 276 ve 340 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptaline, fen bilirkişi raporunda (A), (B) ve (C) harfleri ile gösterdiği yerler ile 275 ve 276 parsel sayılı taşınmazların birleştirilerek davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Bozmaya uyulmakla bozma ilamı lehine olan taraf lehine usulü müktesep hak teşkil eder. Bu hakkın zedelenmemesi için bozma gereklerinin tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmesi gerekir. Her ne kadar bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda taşınmazın temyize konu bölümlerinde davacı lehine zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleşmiş olduğu gerekçesi ile hüküm kurulmuş ise de çekişmeli taşınmaz ile ilgili toprak tevzi evrakı eksiksiz olarak getirtilmemiş, hava fotoğrafları usulünce uygulanmamış, eksik ziraat bilirkişi raporu ile yetinilmiş, taşınmazın mera niteliğinde olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için öncelikle; çekişmeli taşınmazlar ile ilgili toprak tevzii evrakı ile 128 ada 276 sayılı parsele revizyon gören ve Hâzinenin 18.03.1964 ve 852 sıra nolu tapu kaydına esas olan 42 nolu Toprak Tevzii Komisyonunun oluşturduğu tablendikatif ve belirtme tutanaklarının okunaklı ve onaylı örnekleri İl Özel İdare Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya eklenmeli, komşu parsellerin tespitine esas kayıtları ile tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının, tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeolog bilirkişi ve fen bilirkişisi ile 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak olan keşifte, dava konusu yerlerin kadim ve tahsisli mera kayıtları ile haritalarının kapsamında kalıp kalmadığı belirlenmeli, anılan kayıtların kapsamında kalmadığının anlaşılması halinde, çekişmeli taşınmazların kadim mera niteliğinde olup olmadığı araştırılmalı, mahkemenin taşınmazlar ve çevresi ile ilgili gözlemi tutanağa geçirilmeli, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı, taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, komşu parsellere ait kadastro sırasında revizyon gören tapu ve vergi kayıtları uygulanmalı, kayıtların taşınmazlar yönünü ne gösterdikleri üzerinde durulmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözlerinin tutanaktaki beyanlara aykırı düşmesi halinde tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilerek beyanlar arasındaki çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde çekişmeli taşınmazın toprak yapısı, eğimi, bitki desenini irdeler, taşınmazların mera niteliğinde olup olmadığını açıklayan ve tarımsal niteliklerini belirten, taşınmazların imar-ihyaya konu olabilecek taşınmaz olması halinde imar- ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve taşınmazların değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden taşınmazların dere, dere yatağı veya derenin taşkın alanından elde edilen yerlerden olup olmadığı, dere etkisinde bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmalı, fen bilirkişisinden Toprak Tevzii Komisyonunun tablentikatif ve belirtmelik tutanaklarını zemine uygulaması ve keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlemesi istenmeli, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiye dava konusu taşınmazların dava tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, taşınmazın öncesi mera olsa bile, toprak tevzi çalışmaları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu köye mera tahsisi yapılmış ise ve taşınmaz Hazine adına tapuda kayıtlı değilse; taşınmazın mera niteliğinin ortadan kalkacağı ve zilyetlikle edinilebileceği hususu göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bozma gerekleri yerine getirilmeden yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 22.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.