16. Hukuk Dairesi 2017/1569 E. , 2021/3104 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... İlçesi ... Mahallesi çalışma alanında bulunan 119 ada 43 parsel sayılı 474,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı nedeniyle, davalı ... adına tespit edilmiştir. İtirazı Kadastro Komisyonunda reddedilen davacı Hazine, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, çekişmeli 119 ada 43 parsel sayılı taşınmaz hakkında Karakoçan Kadastro Mahkemesi’nin 1977/300 Esas, 1978/184 Karar sayılı dava dosyası ile verilen karar kesin hüküm niteliğinde bulunduğundan yeniden karar verilmesine yer olmadığına, belirtilen dava dosyasının ve tutanak aslının Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava dosyasının, mahkemenin 2002/228 Esas sayılı dava dosyasının konusunu (aktarılmadan önce ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/142 Esas sayılı dava dosyası) oluşturduğunun anlaşılması nedeni ile bu dava dosyası ile birleştirilmekle beraber, çekişmeli taşınmaz hakkında davacı tarafından Kadastro Mahkemesinde açılan dava sonucunda taşınmazın davacı adına tesciline karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; verilen karar dosya kapsamına uygun düşmediği gibi, yapılan araştırma ve incelemede hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz, 03.08.1979 tarih 3 sıra numaralı tapu kaydı nedeniyle davalı ... adına tespit edildikten sonra, Hazine tarafından, çekişmeli taşınmazın 1505 sayılı Yasa uyarınca ... ve müştereklerine verildiği halde uzun süre boş bırakılıp, kullanılmadığı, usulsüz ve mesnetsiz olarak 3. kişilere satışının yapılması nedeni ile sözü edilen yasa şartları ihlal edildiğinden Hazine’ye intikal eden 3010 dönüm miktarındaki alan içerisinde kaldığı iddiasıyla yapılan itirazı üzerine, 23.8.1985 tarihli komisyon kararıyla itirazın reddine, taşınmazın tespit gibi davalı ... adına tapuya kayıt ve tesciline, ancak taşınmazın 3010 dönümlük saha içerisinde kalması nedeni ile Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/142 Esas sayılı dava dosyası kapsamına girdiğinden tescilinin, bu dava sonuna kadar ertelenmesine karar verilmiştir. Eldeki dava da, bu komisyon kararı üzerine açılmış olup, davacı Hazine, çekişmeli taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu ve yukarı da sözü edilen 3010 dönümlük saha içerisinde kaldığı iddiasına dayanmıştır. Yargılama sırasında eldeki dava, anılan komisyon kararında sözü edilen ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/142 Esas sayılı dosyasının Kadastro Mahkemesi’ne aktarılmasından sonra, çekişmeli taşınmazın, aktarılan dava dosyasının konusunu oluşturan 3010 dönümlük saha içerisinde kaldığı gerekçesiyle bu dava dosyası ile birleştirilmiş ve bilahare tefrik edilerek esasa yönelik eldeki karar verilmiştir. Ne var ki; Mahkemece, komisyon kararında çekişmeli taşınmazın ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/142 Esas sayılı dosyasının konusunu oluşturan 3010 dönümlük saha içerisinde kaldığı belirtildiği halde bu husus üzerinde yöntemince durulmadığı gibi, eldeki dosyada yapılan 21.4.2004 tarihli keşif sonucunda dosyaya ibraz edilen fen bilirkişi raporunda, taşınmazın aktarılan dava dosyasının konusunu oluşturan 3010 dönümlük saha içerisinde kaldığı belirtildiği ve taşınmaza komşu tüm taşınmazlar anılan dava dosyasında dava konusu oldukları halde, bu yönler üzerinde de yeterli ölçüde durulmamış, eldeki davanın konusu olan taşınmazın yukarıda sözü edilen aktarılan dava dosyasının konusunu oluşturup oluşturmadığı kesin olarak belirlenmemiş, çekişmeli taşınmazın aktarılan davanın konusunu oluşturduğunun anlaşılması halinde her iki davanın birlikte görülmesinin zorunluluk arzettiği göz önünde bulundurulmaksızın hüküm kurulması cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece, Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1970/142 Esasında kayıtlı iken Kadastro Mahkemesine aktarılan dava dosyasının aslı getirtilmeli, eldeki davanın konusu olan parselin anılan dava dosyasının konusu oluşturup oluşturmadığı kesin olarak belirlenmeli ve anılan dava dosyası ile eldeki dava dosyasının birleştirilmesi hususu düşünülmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi; mahkemenin gerekçesine esas alınan Karakoçan Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 1977/300 Esas, 1978/184 Karar sayılı dava dosyası, çekişmeli taşınmazın tespitine esas tapu kaydının oluşumuna ilişkin hükmen tescil dosyası olup, bu dava dosyası, Kadastro Mahkemesi dosyası olmadığına göre, taşınmaz hakkında sicil oluşturmaya elverişli bir niteliği bulunmadığı halde, bu dava dosyasının kesin hüküm oluşturduğu belirtilerek, taşınmaz hakkında sicil oluşturulmaksızın esasın kapatılmasına yönelik yazılı şekilde karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.