Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/404 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/404
Karar No: 2020/1389
Karar Tarihi: 16.01.2020

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2019/404 Esas 2020/1389 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada, sanığın müştekileri rahatsız edici ve kaba bir dil kullanarak hakaret ettiği iddiasıyla yargılandığı ve mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ancak yapılan incelemede, sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilemeyeceği, dolayısıyla hakaret suçunun unsurlarının oluşmadığı sonucuna varılmıştır. Aynı zamanda, TCK'nın 43. maddesi uygulanırken yapılan hesap hatası sonucu fazla ceza tayini yapıldığı ve bu nedenle kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir.
Detaylı kanun maddeleri şöyledir:
- Hakaret suçu için Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi uygulanır. Bu maddeye göre, \"Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edici sözler söylemek\" suçtur.
- TCK'nın 43. maddesi ise, \"Müsbet ceza yasası\" olarak bilinir ve mahkemelerin ceza tayinine ilişkin hesaplamaları yaparken uygulaması gereken bir madde olarak öne çıkar. Bu maddeye göre, ceza tayininde öncelikle asli kusuru değil, işlenen suçu dikkate alınır ve hükmolunacak cezanın belirlenmesinde bu suçun mahiyeti, mağdurun kişiliği, sanığın kusur oranı ile hukuki ve sosyal durumu gibi etkenler dikkate alınır.

18. Ceza Dairesi 2019/404 E. , 2020/1389 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet

KARAR

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- Hakaret fiillerinin cezalandırılmasıyla korunan hukuki değer, kişilerin onur, şeref ve saygınlığı olup, bu suçun oluşabilmesi için, davranışın kişiyi küçük düşürmeye matuf olarak gerçekleşmesi gerekmektedir. Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı bazı durumlarda nispi olup, zamana, yere ve duruma göre değişebilmektedir. Bu şekilde kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
Olay günü sanığın, müştekilere söylediği kabul edilen “siz kimsiniz, size kimlik verirmiyim lan, benden hiçbir polis kimliğimi alamadı” şeklindeki sözünün, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide edici boyutta olmayıp, rahatsız edici, kaba ve nezaket dışı hitap tarzı niteliğinde olduğu, dolayısıyla hakaret suçunun unsurları itibariyle oluşmadığı gözetilmeden, sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Kabule göre de;
TCK’nın 43. maddesi uygulanırken yapılan hesap hatası sonucu fazla ceza tayini,
Kanuna aykırı ve sanık ...’nin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 16/01/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.