11. Hukuk Dairesi 2017/681 E. , 2018/6329 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 09.06.2015 tarih ve 2014/724-2015/478 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının ..."a gönderilmek üzere hazırladığı muhtelif tekstil malzemelerini düzenlediği fatura ile birlikte davalı ... Nakliyat ve Ticaret Ltd. Şti."ye 30.04.2007 tarihinde teslim ettiğini, taşıyıcı şirket olan davalıya teslim edilen emtiaların davalı deposunda kayıp edildiği için alıcısına teslimin gerçekleşmediğini ileri sürerek 178.971,40 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, davacının davalı firmaya taşınmak üzere teslim edilen emtiaların gerçek bedelinin üzerinde tazminat talep ettiğini, davalının davacının emtiaları ile birlikte diğer müşterilerine ait malları yüklediği araçta 30.04.2007 tarihinde yangın çıktığını, yangından yüklenmiş malların bir kısmının kurtarılarak mal sahiplerine verildiğini, davacının da 60183-60184 numaralı sevk irsaliyesi ile birlikte teslim ettiği 38 kolinin 20 kolisinin kurtarılarak kendisine teslim edildiğini, davacının gerçek mal miktarını olduğundan çok göstererek fazla zarar talep etmesi üzerine ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nin 2007/214 D.İş dosyasında yapılan tespit ile davacının gerçek zararının 22.919,04 TL olabileceği hesaplandığını, müvekkilinin davacıya zararını ödemek üzere faturalarını sunmasını istediğinde davacının 60183-60184 nolu sevk irsaliye numaralarını düzenlediği 17677-17678 numaralı faturalar yerine daha yüksek bedelleri içeren 17680-17681 nolu faturaları sunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının düzenlemiş olduğu fatura ve irsaliyelerdeki emtianın 64 koliye sığabileceği, faturada yazılı olan eşya değerlerinin rayiç değerlere uygunluk gösterdiği, toplam değerin 178.971,40 TL olduğu, bu miktarın 30 koliye oranlandığı ve bilirkişi raporuna göre davacının toplam zararının 75.503,61 TL olduğu gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, davalı nezdinde bulunan 12 koli kısmen hasarlı malın davacıya iadesi ile 75.503,61-TL"nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava taşıma sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bozma ilamı doğrultusunda getirtilen, davacının sanık olarak yargılandığı ve mahkum olduğu ... 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/143 Esas sayılı dosyasına sunulan 28.01.2010 tarihli bilirkişi heyet raporunda, “sanığa ait ticari defterlerin fiili durumu yansıtmadığı, belgesiz olarak satış yapıldığı, bu suretle stoklarda yer aldığı görünen rakamsal değerlerin gerçekte yer almadığı ile fiili olarak irsaliyede yer alan malların işletme stoklarında bulunmadığı, bu suretle söz konusu irsaliyede yer alan malların tamamının gerçekte teslim edilmediği” yönünde değerlendirmede bulunulmuştur. Önceki mahkeme kararı Dairemizce “.... davada alınan asıl ve ek raporlar ile ağır ceza mahkemesince ve ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi"nce alınan bilirkişi raporları arasında çelişki meydana gelmiştir. Bu çelişkilerin giderilmesi amacıyla, öncelikle ağır ceza mahkemesindeki dava dosyası içerisinde bulunan bilirkişi heyeti raporu da celp edilerek, .... yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi” yönünde bozulmasına ve mahkemece bozmaya ilamına uyulmasına rağmen, mahkemece, bozma sonrası alınan kök ve ek raporlarda ceza davası dosyasına sunulan bilirkişi raporu dikkate alınmaksızın değerlendirme yapılmış olması, davalı vekilinin bu yöndeki itirazlarına rağmen anılan raporlara itibar edilerek hüküm kurulmuş olması eksik incelemeye dayalı yerel mahkeme kararının davalı yararına bozulmasını gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 15/10/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.