9. Hukuk Dairesi 2015/16599 E. , 2018/4439 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ
DAVA :Taraflar arasındaki, kıdem tazminatı ile ihbar tazminatının ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 27/02/2018 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacı adına Avukat ... geldi. Karşı taraf adına kimse gelmedi. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor sunuldu, dosya incelendi. gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait .... Hastanesi’nde 01.02.1996-30.12.2009 tarihine kadar aralıksız çalıştığını, iş akdinin hiç bir neden gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini, sigorta girişinin 1996/5 tarihinde yapıldığını, son ücretinin net 7.500 TL olduğunu, bir kısmının bankadan bir kısmının elden ödendiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatının tahsilini talep etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, zamanaşımı definde bulunduklarını, davacının hastanede çalıştığı dönemde ayrıca özel muayenesinin de olması nedeniyle aldığı muayene ücretlerinin kimi zaman hastane tarafından serbest meslek makbuzu olarak düzenlendiğini, maaşının bir kısmının elden verilmesi olmayıp muayene bedellerinin kendisine ödenmesi olduğunu, davacının sahibi olduğu özel muayenehanesinde çalışma istemesi nedeniyle kendi isteği ile istifa ettiğini, yazılı olarak bildirmeyip ihbar sürelerine de uymadığını, hastalarının birçoğunun hastane tarafından kendisine sağlanması nedeniyle hastane sahibi...’dan helallik alıp çıktığını, davacının muhasebe müdürü ile görüşerek sigortalı olarak kalmak istediğini Bağkur’a geçmek istemediğini söylemesi üzerine işten çıkışının yeni iş bulduğunu bildirdiği 14.12.2009 tarihinde yapıldığını, ayrıldığı tarihten sonra dahi birçok kez hasta kontrol ve ameliyatlarını hastanede gerçekleştirdiğini, serbest meslek makbuzu düzenlendiğini, kötüniyetli olduğunu, alacağa hak kazanamadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkeme, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanarak dosya içerisinde feshin hangi tarafça gerçekleştirildiğine ilişkin yazılı bir delil bulunmamakla birlikte, SGK işten ayrılış bildirgesinin davacının istifası olarak düzenlendiği, dinlenen davacı tanıklarının davacının iş akdinin sonlanmasına ilişkin olarak bilgilerinin olmadığını beyan ettikleri, dinlenen davalı tanığının ise davacının kendi isteği ile ayrıldığını beyan ettiği, feshin davacı tarafından gerçekleştirildiğine ilişkin olarak davalı tanığı dışında başkaca kaydın bulunmadığı, işçinin tazminatlarını almaksızın işyerini terk etmesinin hayatın olağan akışına aykırı olacağı yönündeki Yargıtay uygulamaları da nazara alınarak, feshin davalı işverenlikçe haklı neden olmaksızın gerçekleştirildiği ve davacıya ihbar öneli kullandırıldığına dair bir kaydın da sunulmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı davalı temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
Taraflar arasında davacı işçinin iş sözleşmesinin nasıl sona erdiği hususu uyuşmazlık konusudur.
Davacı işçi, iş akdinin hiç bir neden gösterilmeksizin haksız olarak feshedildiğini iddia ederken; davalı işveren ise doktor olan davacının özel muayenehanesinde çalışmayı istemesi nedeniyle kendi isteği ile istifa ettiğini savunmuştur.
Yargılama safhasında dinlenen iki davacı tanığı, davacının işten ayrılma sürecini bilmediklerini beyan ederken, davalı tanığı da görgüye dayalı olarak “… davacı kadın doğum uzmanı doktordur. Davacı kendi isteğiyle işten ayrıldı. Davacı ... yeni muaeyenhane açmıştı, muayanehane de daha ağırlıklı çalışmak istiyorum, hastaneden ayrılmak istiyorum dedi. Biz de ona göre çıkışını yaptık. …” şeklinde beyanda bulunmuştur. Kayıtlarda da davacının işten ayrılma nedeni istifa olarak açıklanmıştır. Bu durumda, davacının kendi tanıkları dahi işveren feshi iddiasını destekleyen beyanda bulunmadığı gibi, davalı savunması görgüye dayalı tanık anlatımı ve kayıtlar ile ispatlanmıştır.
Açıklanan bu delil durumu karşısında, davacının iş sözleşmesini kendi isteğiyle sona erdirdiğinin kabulü ile kıdem ve ihbar tazminatının reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F) Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 27.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.