20. Ceza Dairesi 2017/6343 E. , 2017/4980 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı"nın, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan şüpheli ... hakkında İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi"nce 22.06.2016 tarihinde verilen 2016/701 D.İş sayılı itirazın kabulüne ilişkin kararın kanun yararına bozulması talebi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 01.08.2017 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
İncelenen dosyadan;
a)Şüpheli ... hakkında “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sonucunda, 15.07.2014 tarihli ve 2013/10020 soruşturma, 2014/10 sayılı karar ile; 5237 sayılı TCK’nın 191/2. maddesi gereğince beş yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesine, aynı Kanun"un 191/3. maddesi uyarınca erteleme süresi içerisinde bir yıl süre ile denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına, aynı Kanun"un 191/4. maddesi gereğince erteleme süresi içerisinde kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi ya da tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması durumunda hakkında kamu davası açılacağının ihtarına karar verildiği, kararın 07.08.2017 tarihinde tebliğ edildiği,
b)Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca kararın gereğinin ifası için İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne gönderildiği, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’nce şüphelinin adresine 31.10.2014 tarihli ve 2014/14136 D.S. sayılı çağrı kağıdının gönderildiği, şüpheliye; 5237 sayılı Kanun"un 191/3. maddesi gereğince hakkında bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbirine karar verildiği, denetimli serbestlik tedbirinin gereklerini yerine getirmek için tebliğden itibaren 10 gün içerisinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurması gerektiği, haklı, geçerli ve gerektiğinde belgelendirilebilen bir mazereti olmaksızın belirtilen süre içerisinde başvurmadığı takdirde dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderileceği ve hakkında kamu davası açılabileceğinin ihtar edildiği, ihtarlı çağrının 17.11.2014 tarihinde tebliğ edildiği, şüphelinin yasal süre içerisinde İstanbul Anadolu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurmaması nedeniyle dosyanın Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği,
c)Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı’nca şüpheli hakkında, dava açılmasının ertelenmesi kararının kaldırılarak, 05.02.2015 tarihli 2015/215 sayılı iddianame ile kamu davası açıldığı, Beykoz 3. Asliye Ceza Mahkemesinin iddianameyi kabul ederek kovuşturmaya başladığı, 30.05.2016 tarih, 2015/179 E, 2016/233 K sayılı kararıyla ısrar koşulunun gerçekleşmemesi nedeniyle davanın durmasına karar verildi, Cumhuriyet Savcısı’nın durma kararına itirazı üzerine itirazı inceleyen İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nce 22.06.2016 tarih 2016/701 D.İş sayılı itirazın reddine ilişkin kanun yararına bozma istemine konu kararın verildiği,
Anlaşılmıştır.
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, "5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 191. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendinde “kişinin, erteleme süresi zarfında; kendisine yüklenen yükümlülüklere veya uygulanan tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar etmesi halinde kamu davası açılır” hükmüne yer verildiği, sanığa 10 gün içinde denetimli serbestlik müdürlüğüne başvurması gerektiği uyarısını içeren tebligat yapılmasına rağmen başvuruda bulunmadığı anlaşılmakla birlikte, sanığın kendisine yüklenen yükümlülüklere veya tedavinin gereklerine uygun davranmamakta ısrar ettiğinin kabul edilebilmesi için “önceki tebligat gereğince başvuruda bulunmadığı, bu tebligat üzerine öngörülen süre içinde de başvurmaması halinde yükümlülüklere ve tedavinin gereklerine uymamakta ısrar etmiş sayılacağı uyarısı ile yeniden tebligat yapılması, bu tebligata rağmen de başvuruda bulunmadığı takdirde sanık hakkında dava açılması gerekeceğinden, ısrar şartının gerçekleşmemesi nedeniyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 223/8-2 cümle maddesi uyarınca durma kararı verilmesi gerektiği cihetle itirazın reddi yerine yazılı şekilde kabulüne karar verilmesine isabet görülmemiştir." denilerek, İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.06.2016 tarihli ve 2016/701 Değişik iş sayılı kararın bozulması istenmiştir.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Somut olayda "ısrar koşulu" gerçekleşmemiştir. Bu durum CMK"nın 174. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi kıyasen uygulanarak bir "kovuşturma şartı" olduğundan, Mahkemece verilen durma kararı doğrudur. Bu nedenle durma kararına yapılan itirazın reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yasaya aykırı, kanun yararına bozma talebi bu nedenle yerinde görüldüğünden; İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 22.06.2016 tarihli ve 2016/701 sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığı"na iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na gönderilmesine, 09.10.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.