23. Hukuk Dairesi 2015/5682 E. , 2017/3075 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasında görülen alacak davası sonucunda verilen hükmün bozulmasına ilişkin Dairemizin 16.12.2014 gün ve 2014/7620 Esas, 2014/8171 Karar sayılı ilamının karar düzeltme yoluyla incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenilmekle, dosya incelendi, gereği görüşüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davalının içinde yer aldığı.... bünyesindeki tüm şirketlerin ithalat, ihracat ve sair tüm iş ve işlemleriyle ilgili her türlü gümrük müşavirliği hizmetlerinin 1985 yılından beri davacı şirket tarafından sürdürüldüğünü, en son 01.01.2010 tarihinden 31.12.2010 tarihine kadar geçerli olmak üzere davalı şirketin de içinde bulunduğu holding bünyesindeki tüm şirketler adına vekaletnameler çıkarılarak davacı şirkete teslim edilmesine rağmen davalının 31.05.2010 tarihinde sözleşmeyi feshettiğini, 2010 yılı Mart, Nisan ve Mayıs aylarına ilişkin toplam 226.309,84 TL tutarındaki 8 adet farklı fatura bedellerinin ödenmediğini, cari hesaptan kaynaklanan 116.294,02 TL alacağın bulunduğunu, sözleşmenin haksız feshi nedeniyle kalan 7 aylık süre için kazanç kaybı nedeniyle şimdilik 10.000,00 TL zararının olduğunu ileri sürerek, toplam 352.603,86 TL’nin tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında herhangi bir hizmet sözleşmesi olmadığını, gümrükte yapılması gereken bir işi söz konusu olduğunda, vekaletnamelere dayalı olarak davacının gümrük işlemlerini yaptığını ve tüm fatura bedellerinin ödendiğini, kazanç kaybının söz konusu olmadığını, davacının 2010 yılında asgari ücret tarifesinin altında fatura kestiğine ilişkin iddiasının hukuki dayanağı olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve dosya kapsamına göre, davacının davalıdan 211.969,72 TL alacaklı olduğu, bu alacağın 01.07.2010 tarihli virman işlemi ile davalı tarafından tek yanlı olarak...bünyesindeki ... Ticaret A.Ş."ye devredildiği, davalının iş bu işlemine davacının muvafakat ve onayı olduğunun ispat edilemediğinden, davacının davalıdan cari hesap alacağı olarak, daha önce verilen hizmet karşılığında, 211.969,72 TL alacağının bulunduğu, bu alacaktan davacı ticari defter ve kayıtlarında kayıtlı ödeme dekontuna bağlı miktarın düşülmesi sonucu 205.969,72 TL alacaklı olduğu gerekçesiyle, bu talebin kabulüne, diğer taleplerin ispat edilememesi nedeniyle, reddine dair verilen kararın taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 2014/7620 E., 2014/8171 K. sayılı ilamı ile davalı vekilinin cari hesap alacağından kaynaklanan alacak iddiasına ilişkin savunmasında taraflar arasında teamül haline gelmiş uygulama gereğince dava dışı ....
virman edilerek mahsuplaşmanın yapıldığını ve bu nedenle borçlu olmadığını, nitekim davacının dava dışı olan bu şirket aleyhine açtığı İstanbul 48. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/275 esas sayılı dava dosyasında, ..... karşı davacı olduğunu ve karşı davada davacının alacağı tespit edilirken bu alacağın davacıya ödenmiş olduğu kabul edilerek alacağın tespit edildiğini, bu talebin kabulü halinde davacının bu alacağı mükerrer tahsil etmiş olacağını savunmasına rağmen mahkemece bu savunma üzerinde durulmadan ve belirtilen dava dosyası incelenmeden karar verilmesinin doğru görülmediği, vekalet akdinin süresinden önce sona erdirilmesi nedeniyle doğan zararın tahsili istemine ilişkin talebin reddine karar verilmiş ise de, TBK’nın 512. maddesi gereğince, uygun olmayan zamanda sözleşmeyi sona erdiren taraf, diğerinin bundan doğan zararını gidermekle yükümlü olup, mahkemece davacının doğan zararının bulunup bulunmadığı ile ilgili davacı delilleri toplanmadan ve bir inceleme yapılmadan eksik inceleme ile karar verilmesinin de doğru görülmediği belirtilerek bozulmasına karar verilmiş ayrıca davalı vekili, taraflar arasındaki cari hesap nedeniyle davacıya 211.969,72 TL borçlu olduğunu kabul etmiş olmasına rağmen mahkemece bu miktarın 205.969,72 TL olarak kabul edilerek hüküm kurulmasının da doğru olmadığı belirtilmiştir.
Bu kez, taraf vekilleri karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre, HUMK"nın 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisine uymayan karar düzeltme isteminin reddi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin REDDİNE, 07,80"er TL harç ve takdiren 275,00"er TL para cezasının karar düzeltme isteyenlerden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 06.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.