Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/7245 Esas 2019/15875 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/7245
Karar No: 2019/15875
Karar Tarihi: 11.12.2019

Hırsızlık - iş yeri dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/7245 Esas 2019/15875 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme tarafından sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkumiyet kararı verilmiştir. Temyiz başvuruları incelenerek, ilk sanığın temyiz talebi reddedilmiştir. Ancak, ikinci sanığın öldüğü ortaya çıktığı için, sanık hakkında açılan kamu davası düşürülmüştür. Mahkeme kararında, iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunda belirlenen cezanın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 116/2-4 maddesi gereği 1 yıl hapis cezası olması gerektiği, ancak yanlış belirlendiği belirtilerek, eksik hüküm verildiği ifade edilmiştir. Hırsızlık suçu için ise, belirlenen cezanın doğru olduğu belirtilmiştir. Mahkeme kararında, belirlenen cezaların yanı sıra, Türk Ceza Kanunu'nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak Anayasa Mahkemesi tarafından verilen iptal kararlarının infaz aşamasında da gözetilebileceği ifade edilmiştir.
Türk Ceza Kanunu'nun:
- 116/2-4 maddeleri: iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçu cezası
- 116/2. madde: iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu temel cezası
- 116/4. madde: iş yeri dokunulmazlığını ihlal suçu ceza artırımı maddesi
-
17. Ceza Dairesi         2019/7245 E.  ,  2019/15875 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığının ihlali
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanıklar hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvuruların süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
    1)Sanık ... hakkında hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükme yönelik yapılan incelemede:
    İş yeri dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nun 116/2-4 gereği 1 yıl hapis cezası belirlenmesi gerekirken 12 ay olarak ve sonrasında yapılan indirimlerle netice ceza 1 yıl 8 ay hapis cezası yerine 20 ay hapis cezası olarak eksik belirlenmesi, aleyhe temyiz olmadığından, yine iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçunda temel ceza 5237 sayılı TCK’nun 116/2-4. maddesi gereği doğrudan belirlenmesi gerekirken, öncelikle aynı Yasa’nın 116/2. maddesi gereği 6 ay hapis cezası sonrasında 116/4. maddesi gereği 12 ay hapis cezası belirlenmesi ve sanıkların mağdurun zararını kovuşturma aşamasında gidermelerine rağmen sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hükümde zararın soruşturma aşamasında giderildiği belirtilerek 5237 sayılı TCK’nun 168/1. maddesinin uygulandığı belirtilmişse de, uygulamada aynı Yasa’nın 168/2. maddesinde öngörülen ½ oranda indirim uygulanması neticesinde sonuç ceza doğru belirlendiğinden ve yine hırsızlık suçundan kurulan hükümde 5237 sayılı TCK’nun 143. maddesi gereği 1/3 oranında artırım yapıldığı belirtilmesine rağmen, uygulamada suç tarihine göre doğru olarak ½ oranında artırım yapılması nedeniyle sonuca etkili olmadığından, Anayasa Mahkemesinin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan 08/10/2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 sayılı kararı ile TCK"nun 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararları da kapsam ve içerik itibarıyla infaz aşamasında mahallinde gözetilebileceği mümkün görülmüştür.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, sanık ...’nın temyiz talebi yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, eleştiri dışında usul ve kanuna uygun bulunan hükümlerin tebliğnameye uygun olarak ONANMASINA,
    2)Sanık ... hakkında kurulan hırsızlık ve iş yeri dokunulmazlığının ihlali suçlarından kurulan hükümlere yönelik yapılan incelemede:
    UYAP"tan alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanık ...’ın hüküm tarihinden sonra 08.01.2018 tarihinde öldüğü ve ölüm bilgisinin nüfus kayıtlarına işlendiğinin anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 64. ve 5271 sayılı CMK"nun 223/8. maddeleri gereğince sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’ın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11/12/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.