
Esas No: 2015/14093
Karar No: 2017/7938
Karar Tarihi: 05.12.2017
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2015/14093 Esas 2017/7938 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 29/01/2008 gününde verilen dilekçe ile itirazın iptali istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 19/06/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, dava dışı şirketlerin davacı ... aracılığıyla gönderdikleri toplu posta gönderilerine usulsüz indirim yapıldığı hususunda ... Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından düzenlenen 15/12/2005 tarih ve 58 sayılı soruşturma raporunda; toplu gönderi indirimi ve tarifesinin hatalı uygulandığının belirlendiğini, bu hatalı uygulamadan ... Merkez Müdürlüğü’nde müdür ve şef olarak görev yapan davalıların sorumlu olduğunu, bu tespit üzerine alacağın tahsili için ... 3. İcra Müdürlüğünün 2007/1071 esas sayılı dosyası üzerinden davalılar aleyhine ... icra takibi başlatıldığını, davalıların itirazları nedeniyle takibin durduğunu belirterek, icra dosyasına yapılan itirazın iptali ile alacağın %40"ından az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesi isteminde bulunmuştur.
Davalılar, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, hükme esas alınan 03/02/2014 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davalıların açık ve kapalı mektuplar ile ilgili olarak indirim uygulamamaları gerekirken uyguladıkları, ancak davalıların indirime dair bu uygulamaları sayesinde, dava dışı şirketlerin gönderilerinin davacı ... müdürlükçe sağlandığı, sonuç olarak aslında davacı ... müdürlüğün oluşan rekabetçi ortamdan yararlanarak kazanç elde ettiği, bu nedenle davalıların sorumlu tutulmalarının TMK kapsamında hakkın kötüye kullanılması sayılabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bu haliyle, olay tarihinde davalıların dayanaksız bir şekilde indirim uygulayarak davacı zararına neden oldukları gözetilmeden bilirkişinin olasılıklara dayalı mantık yürütme yoluyla düzenlediği rapora istinaden davanın tümden reddi doğru olmamıştır. Bilirkişi raporu ile tespit edilen hususlar, ancak davalılar lehine indirim nedeni olarak kabul edilebilir. Şu durumda, mahkemece açıklanan yönler gözetilmeden yazılı gerekçeyle istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 05/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.