3. Ceza Dairesi 2016/18333 E. , 2017/243 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan suça sürüklenen çocuk ...’un 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 456/3, 51/1, 55/3 ve 62/1. maddeleri gereğince 2 yıl 1 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu’nun 23 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 231/5. maddelerine göre hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair İstanbul Anadolu Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 25/11/2015 tarihli ve 2014/95 esas, 2015/470 sayılı kararına yönelik itirazın kabulü ile hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kaldırılmasına ilişkin İstanbul 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 08/02/2016 tarihli ve 2016/88 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı"nın 15.11.2016 tarih ve 2016/10376 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 01.12.2016 tarih ve 2016/391732 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi.
Mezkur ihbarnamede;
5271 sayılı Kanun"un 231. maddesi uyarınca hükmolunan ceza miktarının iki yıl hapis (suç tarihi itibariyle 5393 sayılı Kanun’un 23. maddesi gereğince 3 yıl) cezasını veya adli para cezasını içermesi ve işlenen suçun da inkılap kanunlarında yer alan suçlardan olmaması durumunda, gerek Türk Ceza Kanunu ve gerekse özel kanunlardaki tüm suçlar bakımından hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesinin olanaklı olduğu, anılan maddedeki kararın verilebilmesi için aranan 6. fıkranın (c) bendindeki zararın giderilmesi koşulunun zarar suçları bakımından uygulama yeteneğinin bulunduğu, bu zarardan somut ve hakimin basit bir araştırmasıyla tespit edebileceği bir zararın amaçlandığı, katılanın maddi bir tazminat istemi bulunmadığı gibi, dosyaya yansıyan bir zararının da belirlenemediği gözetilmeden, suça sürüklenen çocuğun katılanın zararını karşılamadığı ve şartları oluşmadığı biçimindeki dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile itirazın kabulüne karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı.
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 20.03.2012 gün 842-100; 10.04.2012 gün 479-145 ve 08.05.2012 gün 449-186 sayılı kararlarında da belirtildiği üzere; sanık ...’un katılana karşı gerçekleştirdiği yaralama eyleminden dolayı ... Adli Tıp Şube Müdürlüğü tarafından düzenlenen adli raporlardan da anlaşıldığı kadarıyla, sol frontal fraktür, minimal SDH nedeniyle yaşamını tehlikeye sokacak, koku alma duyusunun kaybı nedeniyle organlarından birinin Esas No: 2016/18333 işlevinin yitirilmesi niteliğinde yaralandığı; bununla ilgili katılan tarafından sarfedilen en azından hastane masraflarının ödenmesi yönünde herhangi bir çaba gösterilmediği anlaşılmakla; sanık hakkında 5271 sayılı CMK"nin 231.maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından olduğu kabul edilen suçun işlenmesiyle mağdurun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tamamen giderilmesi şartının yerine getirilmediği dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle 5271 sayılı CMK"nin 231.maddesinin uygulanmaması gerektiğine yönelik merci kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden; Adalet Bakanlığı"nın kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek; kanun yararına bozma talebinin REDDİNE; 18.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.