Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/8497 Esas 2007/9854 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/8497
Karar No: 2007/9854

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/8497 Esas 2007/9854 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2007/8497 E.  ,  2007/9854 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Keşan İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 22/11/2006
    NUMARASI : 2006/174/204

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
    Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibi borçlular ..Apartmanı ve pasaj yönetimi T. K.. – H. U.. – İ. T.. aleyhine başlatılmıştır. Takibe dayanak yapılan bonolardan 20.11.2004 ve 20.01.2005 vade tarihli olanlarda tanzim tarihi bulunmamaktadır.
    Borçlu H..ın icra mahkemesine başvurusu, takip konusu bonoları borçlu .. Apt. yönetimi adına imzaladıklarından şahsen sorumlu olamayacağına ilişkindir. Takip konusu senetlerde İ. T..’nun lehtar, borçluların ..Apt. Yönetimi, kefillerinin ise H. U.. – T. K.. olduğu, bu gerçek kişilerin birden fazla imzalarının senet metninde yer aldığı görülmektedir. TTK..nun 688/7. maddesi gereğince, takip konusu belgenin kambiyo sendi vasfını taşıması için (… senedi tanzim edinin imzasını) ihtiva etmesi zorunludur. Anılan maddede sorumluluk için sadece imzadan söz edilmiş, pul üzerinde veya açıkta birden fazla imzanın olması koşul olarak kabul edilmemiştir. Somut olayda borçlunun belge altındaki imzayı inkar etmediği anlaşılmaktadır. H. U..’ın borçlu bölümünde ayrıca isim ve soyadı yazılı olduğuna, pul üzerindeki imzadan ayrı ikinci bir imzasının da bulunduğuna göre borçtan şahsen sorumlu olduğunun kabulü gerekmektedir. Ancak yukarıda açıklandığı üzere 20.11.2004 ve 20.01.2005 vade tarihli bonolarda tanzim tarihleri bulunmadığından TTK.nun 688/6 maddesi anlamında bono vasfında olmadıklarından ve borçlu kabul edilmediğinden bunlar yönünden takibin iptali yerinde ise de diğerleri bakımından istemin reddi yerine kabulü isabetsizdir.
    SONUÇ  : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.