Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5980 Esas 2015/6569 Karar Sayılı İlamı

23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5980
Karar No: 2015/6569
Karar Tarihi: 12.11.2015

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/5980 Esas 2015/6569 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık S.'nin fatura ödeme merkezi olan S.İletişim'de yetkili olduğu sırada, çeşitli kurumlara yatırılmak üzere tahsil ettiği paraları ilgili kurumlara yatırmayarak kendisinin kullandığı suçlamasıyla hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu işlediği iddiası ile yargılandığı ve mahkumiyet kararı aldığı dosya incelenmiş. Mahkemenin kovuşturma sonucundaki delillere dayanarak sanığın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçu işlediğine ve bu nedenle verilen hükümde bir isabetsizlik olmadığına karar verilmiş. Ancak, sanığın temyiz dilekçesinde sunmuş olduğu katılan ve şikayetçilerin zararlarının ödendiğini gösteren makbuzlara ilişkin gerekli araştırmanın yapılmaması nedeniyle sanık lehine TCK 168 maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanması gerektiği belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Ceza Kanunu'nun 168. maddesi etkin pişmanlık hükümlerini düzenlemektedir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 321. maddesi ise hükümlerin bozulması maddesidir.

23. Ceza Dairesi 2015/5980 E. , 2015/6569 K.
"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 15 - 2012/175598
MAHKEMESİ : İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 02/04/2012
NUMARASI : 2011/98 (E) ve 2012/336 (K)
SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
SUÇ TARİHİ : 2010

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
S.. İletişim isimli fatura ödeme merkezinin yetkilisi olan sanığın, farklı kurumlara yatırılmak üzere katılan ve şikayetçilerden tahsil ettiği paraları ilgili kurumlara yatırmayarak uhdesinde bulundurmak suretiyle üzerine atılı olan hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda;
Sanığın fatura tahsil işleri yaptığı vergi dairesinin yazısından anlaşılmakla tebliğnamedeki bu görüşe iştirak edilmemiş olup,
1-Sanığın şikayetçiler M.. K.. ve A.. L.."e yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA,
2-Sanığın katılan Ş.. T.. ile şikayetçiler M.. M.. ve A.. G.."e yönelik eylemi nedeniyle hakkında verilen mahkumiyet kararına yönelik temyiz incelemesinde;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; sanığın, bu şekilde gerçekleştirdiği sabit görülen eylemlerinin hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu oluşturduğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanığın sunmuş olduğu temyiz dilekçesinin ekinde bulunan katılan Ş.. T.. ve şikayetçiler M.. M.. ve A.. G.."ün zararının hükümden önce 30/03/2012 tarihinde karşılandığına ilişkin makbuzla ilgili gerekli araştırmanın yapılarak bu konuda katılan ve şikayetçilerin beyanlarının tespitinden sonra, sanık lehine TCK 168 maddesinde yazılı etkin pişmanlık hükümlerinin tartışılmasında zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.