2. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/4367 Karar No: 2017/9731
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/4367 Esas 2017/9731 Karar Sayılı İlamı
2. Hukuk Dairesi 2016/4367 E. , 2017/9731 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, iştirak nafaka miktarı, reddedilen nafaka ve tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı kadına mahkemece yüklenilen güven sarsıcı davranış vakıasının tanıktan aktarım olup başka delillerle kanıtlanmadığı, gibi tanık ..."ın anlatımından, bu iddianın ileri sürülmesinden sonra tarafların 2-3 ay süreyle bir arada yaşadıkları dolayısıyla erkek tarafından bu vakıanın affedilmiş veya hoşgörüyle karşıladığının kabulü gerektiği, bu sebeple kadına kusur olarak yüklenmesinin mümkün bulunmadığı, kadının boşanmayı gerektirir başkaca bir kusurlu davranışının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda erkeğin boşanma davasının reddi gerekirken kabulü doğru olmamıştır. Ancak bu husus temyize gelmediğinden bozma nedeni yapılmamış yanlışlığı işaret edilmekle yetinilmiştir. 2-Davalı-karşı davacı kadının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; a-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. b-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere davalı-karşı davacı kadın boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tamamen kusursuz olup, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğe yüklenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. O halde, kadın yararına Türk Medeni Kanununun 174/1-2 maddesi koşulları oluşmuştur. Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ölçüsü, kusurların ağırlığı dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. c-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK m.175). Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ziyade kusurlu olmadığı, herhangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. O halde davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2-b ve 3-c bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının ise yukarıda 2-a bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.