Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/7249 Esas 2007/9840 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2007/7249
Karar No: 2007/9840

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2007/7249 Esas 2007/9840 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2007/7249 E.  ,  2007/9840 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Elazığ İcra Hukuk Mahkemesi
    TARİHİ : 20/12/2006
    NUMARASI : 2006/758-658

    Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
    Borçlu S. A.. adına (Foça Jandarma Alay Komutanlığı-İzmir) adresine gönderilen ödeme emrinin, adı geçenin Darende (Malatya) ilçesinde çalıştığının PTT görevlisi tarafından saptanmasından sonra tebliğ işleminin Darende"de tamamlandığı anlaşılmaktadır.
    Borçluya gönderilen ödeme emrinin Darende"deki birliğinde tebliğ edilmiş görülmesine rağmen adı geçen hakkındaki maaş haczi uygulamasının Foça"daki birliği nezdinde yapıldığı tespit edilmiştir.
    Borçlu tarafından icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde (kendisine ödeme emri tebliğ edilmeden) maaşına haciz konulduğu açıklanmış ve memurluk işlemi şikayet edilmiştir. Borçlunun bu beyanı tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasını da kapsar. Bu nedenle mahkemece, tebligatın yapıldığı tarihte borçlunun nerede görevli olduğu birliği komutanlığından yöntemince araştırılarak tebliğ işleminin usulüne uygun olup olmadığı tespit edilmelidir. Tebliğ işleminden haberdar olunduğu tarihin bildirilmemesi halinde borçlunun bu işlemi en geç dava tarihinde öğrendiği kabul edilerek 7201 sayılı Kanun"un 32.maddesi gereğince tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekir. Yerleşik Yargıtay İçtihatlarına göre seçilen takip şekli itibariyle icra dairesine itiraz edilmemiş olması borçlunun bu isteminin sonuçlandırılmasını engellemez. Zira, tebliğ tarihi düzeltildiği takdirde, takip kesinleşmeden önce yapılan hacizlerin kaldırılması gerekeceğinden ve mal beyanı süresi etkileneceğinden...vs. borçlunun düzeltme isteminde hukuki yararının varlığı kabul edilmelidir. O halde, tebligatın usulsüzlüğü istemi yönünde olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir.
    SONUÇ  : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 14.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.

     

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.