20. Ceza Dairesi 2017/6297 E. , 2017/4959 K.
"İçtihat Metni"Yüksek Adalet Bakanlığı’nın, 19.12.2016 tarihli yazısı ile kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkında Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nce 06.04.2011 tarihinde, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayı ile verilen mahkumiyet ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri kararı ile 29.04.2013 tarihinde, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayı ile verilen kamu davasının düşürülmesine ilişkin ek kararın kanun yararına bozulmasının istenmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca 28.12.2016 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A) Konuyla İlgili Bilgiler:
1-Sanık hakkında 04.01.2007 tarihli eylem nedeni ile Adana Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 31/01/2007 tarihli, 2007/381 iddianame sayılı iddianamesi ile TCK"nın 191/1, 54/1 ve 53. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı,
2-Sanığın yargılanması sonucu Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 01/12/2009 tarihli, 2007/194 esas ve 2009/1203 karar sayılı kararı ile hakkında TCK"nın 191/2-3-5 maddeleri uyarınca tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına karar verildiği, sanığın yokluğunda verilen kararın 20/03/2010 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
3-Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından tanzim edilen çağrı yazısının 20/05/2010 tarihinde aynı konutta ehil kardeşi Halil Ular imzasına tebliğ edilmesine karşın, sanığın yasal süre içinde müracaatının olmaması nedeni ile kaydının kapatılarak mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/04/2011 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı kararı ile sanık hakkında "mahkumiyet ile tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri" kararı verildiği, sanığın yüzüne karşı verilen kararın 06/05/2011 tarihinde temyiz edilmeden kesinleştiği,
4- Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/04/2011 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı kararının infazını müteakip, sanığın denetimli serbestlik tedbirini yerine getirdiğinden bahisle kaydının kapatılarak mahkemeye bildirimde bulunulması üzerine, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 29/04/2013 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı ek kararı ile "TCK 191/5 maddesi uyarınca sanık hakkında bir yıllık denetimli serbestlik süresi sona erdiğinden sanık hakkındaki kamu davasının DÜŞÜRÜLMESİNE" karar verildiği, evrak üzerinden verilen söz konusu kararın, 31/05/2013 tarihinde tebliğ edilmesinin ardından temyiz edilmeksizin 08/06/2013 tarihinde kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B) Kanun Yararına Bozma Talebi:
Kanun yararına bozma talebi ve ihbar yazısında, «1- Sanık hakkındaki Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 06/04/2011 tarihli ve 2010/1567 esas, 2010/970 sayılı kararı yönünden yapılan incelemede, 5237 sayılı Kanun"un 6545 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 5560 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile değişik 191/5. maddesinde yer alan "Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir" şeklindeki hüküm gereğince somut olayda denetime uymadığından bahisle yapılan yargılamada sanığın mazeretinin kabul edilmesi karşısında, infazın kaldığı yerden devamına dair karar verilmesi gerekirken, 5237 sayılı Kanun"un 191/6. maddesi yollaması ile 191/1. maddesi gereğince hapis cezasının yanı sıra tekrar tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunmasında, 2- Sanık hakkındaki Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesinin 29/04/2013 tarihli ve 2010/1567 esas, 2010/970 sayılı ek kararı yönünden yapılan incelemede, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/7. maddesi uyarınca, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması hâlinde mahkûm olduğu cezanın infaz edilmiş sayılacağı ve Cumhuriyet savcılığınca sadece yerine getirme fişi tanzim edilmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine uyduğundan bahisle kamu davasının düşürülmesine karar verilmesinde, isabet görülmemiştir.» denilerek, Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/04/2011 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı kararı ile 29/04/2013 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı ek kararının bozulması istenmiştir.
C) Konunun Değerlendirilmesi:
1- 5237 sayılı Kanun"un 6545 sayılı Kanun ile değişmeden önceki 5560 sayılı Kanun"un 7. maddesi ile değişik 191/5. maddesinde yer alan "Tedavinin ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranan kişi hakkında açılmış olan davanın düşmesine karar verilir. Aksi takdirde, davaya devam olunarak hüküm verilir" hükmü uyarınca somut olayda denetime uymadığından bahisle yapılan yargılamada sanığın mazeretinin kabul edilmesi karşısında, infazın kaldığı yerden devamına dair karar verilmesi gerekirken, 06/04/2011 tarihli 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı Kanun"un 191/6. maddesi yollaması ile 191/1. maddesi uyarınca hapis cezasının yanı sıra tekrar tedavi ve denetimli serbestlik tedbirine hükmolunması kanuna aykırı,
Kabule göre de;
06/04/2011 tarihli kararda belirtilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uygun davranması nedeniyle hükümlünün cezasının infaz edilmiş sayılacağı gözetilmeden, davanın düşürülmesine karar verilmesi kanuna aykırı olup, kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
KARAR: Açıklanan nedenlerle;
Kanun yararına bozma talebine dayanan ihbarnamede ileri sürülen düşünce yerinde görüldüğünden; Adana 3. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 06/04/2011 tarihli, 2010/1567 esas ve 2011/970 karar sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesinin 3. fıkrası uyarınca BOZULMASINA; aynı Kanun"un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın adı geçen Mahkemeye iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilmesine, 09/10/2017 tarihinde oy birliği ile karar verildi.