BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 Esas 2021/690 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/202
Karar No: 2021/690
Karar Tarihi: 08.11.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/202 Esas 2021/690 Karar Sayılı İlamı

/// TÜRK MİLLETİ ADINA ///

T.C.
SAMSUN
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : ... Esas
KARAR NO : ...

HAKİM : ...
KATİP : ...

DAVACI : ....
VEKİLİ : ....
DAVALI : ....

DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : ...
KARAR TARİHİ : ...
GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : ...

Mahkememizde görülen Tazminat davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili davacı ile davalı arasında imzalanan ... tarihli satış sözleşmesi ile tarafların, 30 gün içinde davacıya teslim edilecek asansör malzemeleri karşılığında her biri 20.000-TL bedelli 8 çek, ... tarihinde teslim edilecek 35.000-TL bedelli çek ve ayrıca bir adet taşınmaz verileceği konusunda anlaştıklarını ve toplam tutarı 160.000-TL olan çeklerin davalıya teslim edildiğini, ancak davalının teslim borcunda temerrüte düştüğünü, bunun üzerine eksik malları teslim etmesi için davalıya ihtar çekildiğini, fakat ihtar gereğinin yerine getirilmediğini ve malların teslim edilmediğini, 35.000-TL bedelli çekin davalıya ... tarihinde teslim edileceğinin sözleşmede belirtildiğini ve davalının bu çekin teslim edilmemesi sebebiyle malların gönderilmediği yönündeki ihtar cevabının geçersiz olduğunu, davalının teslim etmediği asansör malzemelerinin üçüncü kişilerden temin edildiğini ve bu süreçte döviz kurundaki artışlar sebebiyle üçüncü kişilere fazladan ödeme yapıldığını, davacının sözleşmenin gereği gibi yerine getirilmemiş olması sebebiyle zarara uğradığını, zorunlu arabuluculuk görüşmelerinin davalının katılmaması sebebiyle olumsuz sonuçlandığını beyanla, fazlaya dair talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla 500-TL'nin ticari temerrüt faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Davacı vekili, ... tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesinde duçar olunan zarar olarak bildirdiği zarar kalemlerini açıklamış, zararın sözleşme ile teslimi kararlaştırılan ancak teslim edilmeyen 3 kalem mal sebebiyle oluştuğunu ve bu 3 kalem malın sözleşme ile kararlaştırılan bedelleri toplamının 110.150-TL olduğunu, bu malların üçüncü kişilerden tedarik edildiğini ve bu süreçte 190.670-TL tutarında ödeme yapıldığını, buna göre davacının 80.520-TL fazla ödeme yapmak suretiyle zarara uğradığını bildirmiştir.
Mahkememizce alınan, davacının ticari defterlerinin incelenmesi hakkındaki ... tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davalı tarafından düzenlenmiş ... tarihli 46.633,60-TL bedelli fatura ile ... tarihli 89.213,31-TL bedelli faturanın ve her biri 20.000-TL bedelli 8 adet çekin defterde kayıtlı olduğu, davacının davalı taraftan 24.153,09-TL alacaklı gözüktüğü mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan ... tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Davacının defterinde kayıtlı 2 fatura içeriğinin sözleşme içeriği ile büyük ölçüde örtüştüğü ve birkaç kalemde farklılık bulunduğu, davacı vekilinin ... tarihli dilekçesinde teslim edilmediği belirtilen 3 kalem malın sözleşme kapsamında olduğu ancak defterde kayıtlı 2 fatura içeriğinde yer almadığı, davalının ... tarihli duruşma esnasında ibraz ettiği ... tarihli fatura ile ...tarihli faturanın davacının defterlerinde kayıtlı olmadığı mütala edilmiştir.
Mahkememizce alınan ... tarihli bilirkişi ek raporunda özetle: Davacının teslim edilmediğini bildirdiği ve ... tarihli ek raporda defterlerde kayıtlı fatura içeriğine dahil olmadığı saptanan 3 kalem malın piyasa fiyatının ... tarihi itibariyle 174.900-TL ve Mayıs/2021 itibariyle 306.900-TL olduğu mütala edilmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; talep miktarını 132.000-TL'ye artırdıklarını bildirmiş ve müspet zarar olarak 132.000-TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Dava, satış sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemiş olması sebebiyle doğan zararın tazminini talep etmiş, davalı ise davaya cevap vermemiş, ancak duruşmaya katılarak davanın reddini dilemiştir.
Tarafların, ... tarihli sözleşme ile, toplam bedeli 332.140,50-TL olan asansör malzemesinin davacıya teslim edilmesini ve her biri 20.000-TL bedelli 8 adet çek ile ... vade tarihli çek verilmesi, ayrıca malzeme tesliminden sonra 23 numaralı bağımsız bölümün tapusunun davalıya devredilmesi suretiyle ödemenin yapılmasını kararlaştırdıkları, 8 çekin davalıya teslim edildiği ve davalının da ... tarihli 46.633,60-TL bedelli fatura ile ... tarihli 89.213,31-TL bedelli fatura karşılığında davacıya toplam 135.846,91-TL tutarında mal teslim ettiği, davacının bedelsiz kalan çekler sebebiyle davalıdan dava tarihi itibariyle 24.153,09-TL tutarında alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Ticari defterlere kayıtlı faturalar ile davalıya yapılan ödemeler konusu ihtilaflı olmadığından davalının ticari defterleri hakkında ayrıca inceleme yapılması elzem görülmemiştir.
Davacı, talebini açıkladığı ... tarihli dilekçesinden ve ... tarihli duruşmadaki beyanından açıkça anlaşıldığı üzere, işbu davada, sözleşmeye konu 3 kalem malın teslim edilmemesi sebebiyle oluşan zararının tazminini talep etmektedir. Bu durum, ıslah dilekçesindeki talebinden de anlaşılmaktadır. Davacı, bedelsiz kalan çekler sebebiyle alacak isteminde bulunmuş değildir. Bu halde, sözleşmenin gereği gibi ifa edilip edilmediği ve davacı yönünden müspet zarar koşullarının oluşup oluşmadığı irdelenmelidir.
Taraflar, ... tarihli sözleşmede, malzeme tesliminin sözleşmenin imzalanmasından sonraki 30 gün içinde gerçekleşeceğini kararlaştırmış olup, sürenin son günü ... tarihine tekabül etmektedir. Davacı kararlaştırılan teslim gününden yaklaşık 2 ay sonra davalıya çektiği ...tarihli ihtarname ile, malzemelerin 10 gün içinde teslim edilmesini istemiş, aksi halde çeklerin iadesini isteyeceğini ve sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle doğan zararın tazmini için dava açacağını bildirmiştir. İhtarnamenin tebliğ tarihine ve atıfet süresine göre davalının ... tarihi itibariyle temerrüte düştüğü görülmektedir. Davalı, her ne kadar 35.000-TL bedelli çekin kendisine verilmediğini ve davacıya bu sebeple mal göndermediğini ileri sürmüş ise de, 35.000-TL bedelli çek sözleşmede diğer 8 çekten ayrı tutulmuş ve ... tarihli vadeli çekin "verileceği" kararlaştırılmıştır. Davacı vekili, bu çekin, davalıya vade tarihi olan ... tarihinde teslim edileceğini ileri sürmüş ise de çekin hangi tarihte davalıya teslim edileceği konusunda sözleşmede bir hüküm yoktur.
6098 sayılı TBK'nun karşılıklı borç yükleyen sözleşmelerde ifa zamanını düzenleyen 97. maddesinde, karşılıklı borç yükleyen bir sözleşmenin ifası isteminde bulunan tarafın, sözleşmenin koşullarına ve özelliklerine göre daha sonra ifa etme hakkı olmadıkça, kendi borcunu ifa etmiş ya da ifasını önermiş olması gerektiği vazedilmiştir. Yine, TBK'nun 207/2. maddesinde, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir âdet bulunmadıkça, satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlü oldukları belirtilmiştir. Yasanın, satış bedelinin muacceliyeti ve faizi başlıklı 234. maddesinde, satış bedelinin, aksine sözleşme yoksa, satılanın alıcının zilyetliğine girmesiyle muaccel olacağı öngörülmüştür. Buna göre, davalının 35.000-TL bedelli çeki davacıdan talep edebilmesi için, alacağın öncelikle muaccel kesbetmesi ve bunun için de malzemelerin davacıya teslim edilmiş olması gereklidir. Bu halde, davalının bu yöne ilişkin iddiası yerinde değildir ve davacının ihtarında haklı olduğu değerlendirilmelidir.
6098 sayılı TBK'nun satıcının temerrütü başlığı altında düzenlenen 212. maddesine göre; "Satıcının temerrüdü hâlinde, borçlunun temerrüdüne ilişkin genel hükümler uygulanır. Zilyetliğin devri için belirli bir süre konulmuş olan ticari satışlarda, satıcı temerrüde düşerse alıcının, devir isteminden vazgeçerek borcun ifa edilmemesinden doğan zararının giderilmesini istediği kabul edilir. Alıcı, satılanın devredilmesini isteme niyetinde ise, belirlenen sürenin bitiminde bunu satıcıya hemen bildirmek zorundadır." Somut olayda, taraflar arasında ticari satış sözleşmesi bulunmakta olup, davalıya ait malzemelerin sözleşmenin imzalanmasından sonraki 30 gün içinde davacıya teslim edileceği karalaştırılmış olmakla, zilyetliğin devri için belirli bir süre tayin edilmiştir. Davalı, 30. günün sonunda ... tarihinde temerrüte düşmüş, ancak davacı ihtar çekerek aynen ifayı talep etmiş, malların kesin süre içinde teslim edilmemesi durumunda sözleşmenin ifa edilmemesi sebebiyle doğan zararın tazmini için dava açılacağını da davalıya bildirmiştir. Davalının, ihtar gereğini yerine getirmemesi üzerine de aynen ifadan vazgeçip, müspet zararın tazmini istemine dayalı (TBK m. 213/2 ve 3) işbu davayı açmıştır.
Davacı vekili, sözleşme kapsamında olup müvekkiline teslim edilmeyen 3 kalem malın üçüncü kişilerden tedarik edildiğini ve bu süreçte döviz kurlarındaki artışa dayalı olarak malzeme fiyatlarının yükseldiğini ileri sürmüş ve sözleşmenin gereği gibi ifa edilmemesi sebebiyle doğan zararın tazminini istemiştir. Davacının teslim edilmediğini ileri sürdüğü 3 kalem malın davacının defterlerinde kayıtlı faturalar ile davalının ... tarihli duruşmada ibraz ettiği ... ve ...tarihli fatura içeriğine dahil olmadığı alınan raporlar ile saptanmış olup, davalı dahi bu 3 kalem malın davacıya teslim edildiğini ileri sürüp ispat etmiş değildir. Bu halde, bu 3 kalem malın davacıya teslim edilmediği kabul edilmeli ve davacının bu sebeple doğan müspet zararı belirlenmelidir.
6098 sayılı TBK'nun "satıcının temerrütü" başlığı altında düzenlenen "giderim borcu ve kapsamı" başlıklı 213. maddesine göre; "Borcunu ifa etmeyen satıcı, alıcının bu yüzden uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür. Satıcı borcunu ifa etmezse alıcı, satış bedeli ile kendisine devredilmeyen satılanın yerine, bir başkasını satın almak için dürüstlük kurallarına uygun olarak ödediği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir. Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise alıcı, onun yerine bir başkasını satın alma zorunda olmaksızın, satış bedeli ile belirlenmiş ifa günündeki piyasa fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir." Buna göre, satılan, piyasa fiyatı bulunan mallardan ise alıcı, onun yerine bir başkasını satın alma zorunda olmaksızın, satış bedeli ile belirlenmiş ifa günündeki piyasa fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilecektir. Davacı vekili, ... tarihli dilekçesiyle, davalının teslim etmediği 3 kalem malın üçüncü kişilerden tedarik edildiğini ileri sürüp bir kısım fatura ibraz etmiş ve 110.150-TL yerine 190.670-TL ödenmek mecburiyetinde kalındığını, davacının bu suretle 80.520-TL zarara uğradığını bildirmiştir. Oysa, fatura adi nitelikte olup her zaman düzenlenebilir vesikalardandır ve TBK'nun 213/3. maddesi karşısında faturaya itibar edilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir. Buna göre, sözleşme konusu 3 kalem malın piyasa fiyatı bulunan mallardan olduğu nazara alınarak ifa günündeki piyasa fiyatının belirlenmesi ve sözleşmeyle kararlaştırılan satış bedelinden çıkartılarak davacının müspet zararının tespiti gereklidir. Yani, malın dava tarihi itibariyle piyasa fiyatının belirlenmesi suretiyle zarar hesabı yapılması mümkün değildir.
İfa gününe gelince; malların, sözleşmenin imzalanmasından sonraki 30 gün içinde davacıya teslim edileceği kararlaştırılmış olup, teslimin son günü, yani ifa günü ... tarihine tekabül etmektedir. Bununla birlikte, davacı ihtar çekerek 10 günlük atıfet süresi belirlemiş ve ihtarname davalıya ... tarihinde tebliğ edilmiş olup, atıfet süresine göre davalı ... tarihinde temerrüte düşmüştür. Bu halde, malların bu tarih itibariyle belirlenen fiyatı üzerinden değerlendirme yapılmalı ve sonuca gidilmelidir. Bu 3 kalem malın ... tarihi itibariyle piyasa fiyatı 174.900-TL olarak belirlendiğine ve kararlaştırılan satış bedeli de 110.150-TL olduğuna göre, davacının müspet zararı bu iki rakam arasındaki fark kadar, yani 64.750-TL'dir.
Bu sebeplerle, davacının 64.750-TL tutarında müspet zararının oluştuğu değerlendirilmiş, taleple bağlı kalınarak dava tarihinden itibaren ticari faize hükmedilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE;
i-64.750-TL'nin dava tarihi olan ... tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
ii-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
3-Alınması gerekli 4.423,07-TL karar ve ilam harcından peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye 2.132,97-TL'nin davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan toplam 3.363,30-TL yargılama giderinin 6325 s. Kanun'un 18/A maddesinin 11.fıkrası uyarınca davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı, davayı vekil marifetiyle takip ettiğinden karar tarihindeki AAÜT'ye göre belirlenen 9.217,50-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Zorunlu arabulucuk sürecinde, Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanan 1.320-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Kanun'un 18/A maddesinin 11.fıkrasının ilk cümlesi ile 13.fıkrasının son cümlesi uyarınca davalıdan alınarak Hazineye gelir aydına,
7-Gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde Samsun BAM'da istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi, anlatıldı.
...
Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır
5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nun 5'inci maddesi kapsamında e-imza ile imzalanmıştır.

Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.