Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/2220 Esas 2021/3102 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/2220
Karar No: 2021/3102
Karar Tarihi: 01.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2021/2220 Esas 2021/3102 Karar Sayılı İlamı

16. Hukuk Dairesi         2021/2220 E.  ,  2021/3102 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sonucu, ... İlçesi ... Köyü çalışma alanında bulunan 153 parsel sayılı 5.500,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, tapu kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve taksim nedeniyle, ... adına tespit ve tescil edildikten sonra, yenileme kadastrosu sonrasında 102 ada 16 parsel numarası ve 4.868,63 metrekare yüzölçümlü olarak belirlenmiş ve bilahare ifraz edilerek 102 ada 38 ve 39 parsel sayılı taşınmazlar oluşmuştur. Davacı ..., satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, 102 ada 16 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kendisine ait ev bulunduğunu belirterek, evin bulunduğu kısmın tapu kaydının iptali ile adına tescili; olmadığı takdirde evin değerinin taşınmazın değerinden fazla olması nedeniyle uygun bir bedel karşılığında taşınmazın tamamının tapusunun iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 102 ada 39 parsel sayılı taşınmazın bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen bölümünün tapu kaydının iptali ile bu bölümün davacının ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2015/40 Esas, 2015/58 Karar sayılı veraset ilamında belirlenen mirasçıları adına miras payları oranında tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... mirasçısı ... vekili ve davalı ... ve müşterekleri vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kadastro tespiti 1977 yılında yapılan taşınmazın, 1972 yılında satın alındığı ve zilyetliğinin davacıda bulunduğu iddiası ile açılmış olup, davanın kadastrodan önceki nedene dayalı olduğu kuşkusuzdur. Taşınmazın kadastro tespitinin kesinleştiği 16.04.1981 tarihi ile, dava tarihi olan 2013 yılı arasında 3402 sayılı Kanun"un Geçici 4. maddesinin 3. fıkrası delaletiyle 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesinde düzenlenen hak düşürücü süre geçmiştir.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.