Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
İcra takibinin dayanağı olan ilamın hüküm fıkrasının incelenmesinde; yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışındaki kısımların eda hükümünü içermediği anlaşılmıştır. İşe iadesine karar verilen davacıya ödenmesi gereken altı aylık ücret ile hüküm bölümünün 3. maddesinde öngörülen hususlardan işe dönmek için süresinde  başvurulup vurulmadığının belirlenmesi, (diğer haklar) ifadesi içerisine hangi hak ve alacakların dahil olacağının, net  alacağın hesaplanması yargılamayı gerektirmektedir.
HGK.nun 8.11.1997 tarih ve 1997/12-517 E., 1997/776 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere (ilamların infaz edilecek kısmı hüküm bölümüdür. Diğer bir anlatımla, hüküm içeriğinin aynen infazı zorunludur. O nedenle, sınırlı yetkili icra mahkemesince ilamın infaz edilecek kısmı yorum yoluyla belirlenmez.)
İcra emrinin ve takip talepnamesinin incelenmesinde de alacaklı vekilinin vekalet ücreti ve yargılama gideri dışında likit bir miktarın tahsilini talep etmediği görülmektedir. Bu durumda söz konusu takip nedeniyle yukarıda belirtilen vekalet ücreti ve yargılama gideri dışında kalan kısımların infazı mümkün bulunmamaktadır.
O halde icra mahkemesince takibin yargılama gideri ve avukatlık ücreti dışında kalan bölümü için infazı mümkün bulunmadığı esasından hareketle itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığı yönünde hüküm tesisi yerine istemin tümden reddi isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11.05.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.