Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16093
Karar No: 2019/8231
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/16093 Esas 2019/8231 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/16093 E.  ,  2019/8231 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkil şirketin Tüm Oto Sigorta Poliçesi ile ..."in maliki/sigorta ettireni olduğu aracı 02/05/2012 - 02/05/2013 tarihleri arasında sigortaladığını, 30/06/2012 tarihinde davalı ... Transport Ltd. Şti"nin maliki olduğu, davalı sürücü ... sevk ve idaresindeki araç ile müvekkili nezdinde sigortalı araca arkadan çarpması neticisende yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kasada ..."ın (%100 8/8) kusurlu olduğunu, araçtaki toplam hasarın 72.000,00 TL olduğunu, aracın piyasa bedelinin 140,000,00 TL olduğunu, tamiri ekonomik olmayacağından aracın pert total işlemine tabi tutulup 140.00,00 TL üzerinde mutabakat sağlandığını, çekici kurtarıcı destek hizmetine karşılık 400,00 TL olmak üzere toplamda 140.400,00 TL nin 7.8.2012 tarihinde sigortalıya ödendiğini, 140.400,00 TL nin 76.666,00 TL sovtaj bedeli düşüldüğünde geriye kalan 63.734,00 TL olduğunu, sürücü ..."ın %100 kusuruna binaen ... sigorta A.Ş."den poliçe teminatı dahilinde 22.500,00 TL"nin ödendiğini, bakiye rücu miktarının 41.234,00 TL olduğunu
    belirterek, fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydıyla 41.234,00 TL rücuan tazminatın ödeme tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davacının davasının kabulü ile 41.234,00 TL"nin ödeme tarihi olan 07/08/2012 tarihinden itibaren davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    6100 sayılı HMK"nun 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasınıda içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir. Savunma hakkını güvence altına alan T.C Anayasa"sının 36. maddesinde de buna paralel düzenleme bulunmaktadır.
    Somut olayda; Mahkeme tarafından alınan ATK kusur raporu davalılar vekiline tebliğe çıkarılmış, 20.05.2016 tarihinde rapor davalılar vekiline tebliğ edilmiş, ancak Mahkemece davalılar vekilinin ATK raporuna beyan ve itiraz süresi henüz dolmadan 24.05.2016 tarihli duruşmada karar vermiştir. Bu durumda davalıların savunma hakkı kısıtlanmıştır.
    6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 280.maddesinde bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edileceği, 281. maddesinde ise bilirkişi raporuna karşı tarafların iki haftalık süre içerisinde rapora itiraz edebileceği öngörülmüştür.
    O halde mahkemece ATK raporuna karşı davalılar vekilinin beyan ve itirazlarını bildirmesi hususunda yasal sürenin tamamlanmasının beklenilmesi gerekirken, bu süre beklenmeksizin
    karar verilerek davalıların savunma hakkının kısıtlanması doğru değildir. Bu husus yerine getirilmeden hüküm kurulması, savunma hakkının kısıtlanmasına yönelik esaslı usul hatası olduğundan hükmün bozulması gerekmiştir.
    2-Mahkemece gerçek hasar miktarı konusunda uzman bilirkişiden rapor alınmadan, davacı tarafın dosyaya sunmuş olduğu ekspertiz raporu ile yetinilmiştir. Oysa mahkemece, kaza nedeniyle meydana gelen gerçek hasar miktarının tespiti için dosyanın konusunda uzman makine mühendisinden oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınması ve dosyadaki tüm deliller birlikte değerlendirilerek varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
    3-Davacı vekili dava dilekçesinde ödeme tarihinde itibaren yasal faize hükmedilmesini talep etmiş; mahkemece, faizden söz edilmeden, ancak "ödeme tarihi gösterilerek davalılardan tahsili yönünde hüküm kurmuş bu haliyle infazda tereddüt yaratmıştır. HMK. Hükümlerine göre infazda tereddüt yaratacak biçimde hüküm kurulumaz.
    SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) no lu bentlerde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin (3) no lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılara geri verilmesine 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi