11. Ceza Dairesi 2016/10566 E. , 2018/6753 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Vergi Usul Kanununa muhalefet
HÜKÜM : Beraat
I- Sanıklar hakkında 2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 7 ve 5349 sayılı Kanunla değişik 5252 sayılı Türk Ceza Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 9. maddeleri hükmü karşısında; sanıklara yüklenen “2004 takvim yılında sahte fatura düzenlemek” suçunun yasada gerektirdiği cezasının türü ve üst sınırına göre suç tarihinde yürürlükte bulunan ve lehe olan 765 sayılı TCK"nin 102/4 ve 104/2. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği tarihten hüküm tarihine kadar gerçekleştiği gözetilmeden, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 765 sayılı TCK"nın 102/4, 104/2 ve 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar hakkında 2005 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Sanıklara yüklenen “sahte fatura düzenlemek” suçunun 213 sayılı V.U.K. "nin 359/b-1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre 5237 sayılı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 31/12/2005 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanıklar hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nin 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
III- Sanıklar hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan verilen hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
1- Sanık ... bakımından; sanığa yüklenen “sahte fatura düzenlemek” suçunun, suç tarihinde yürürlükte bulunan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 359/b-1 maddesinde öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre 5237 sayılı TCK’nın 66/1. maddesinde öngörülen 8 yıllık asli zamanaşımının, kesen son işlem olan iddianamenin düzenlendiği 12.11.2009 tarihinden, temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün, 5320 sayılı Kanunun 8/1. yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK"nın 66/1-e ve 5271 sayılı CMK"nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE,
2- Sanık ... bakımından ise; hakkında 2006 takvim yılında sahte fatura düzenlemek suçundan açılan davada suç tarihinin, en son faturanın düzenlenildiği tarih olduğu; faturaların dosya arasında bulunmadığı ancak en son 2006 yılının 3. ayında matrahlı beyanname verilmesi nedeniyle suç tarihinin 31/03/2006 olduğu kabul edilerek yapılan incelemede; yüklenen “sahte fatura düzenlemek” suçunun 213 sayılı V.U.K."nin 359/b-1. maddesindeki cezasının üst sınırına göre, 5237 sayılı Kanunun 66/1-e ve 67/4. maddelerinde öngörülen dava zamanaşımının, suçun işlendiği 31/03/2006 tarihinden temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşılmış ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta aynı Kanunun 322. maddesinde öngörülen yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün olduğundan, sanık hakkında açılan kamu davasının gerçekleşen zamanaşımı nedeniyle 5237 sayılı TCK’nın 66/1-e, 67/4 ve 5271 sayılı CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca DÜŞMESİNE, 12.09.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
İ.Ç