16. Hukuk Dairesi 2015/19108 E. , 2018/1965 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; Mahkemece,"aynı ara kararı ile her iki tarafa da yüklenen külfetin belli sürede yerine getirilmesi istendiği halde taraflardan birine bu süre geçtikten sonra da ileri sürdüğü delile dayanma hakkı tanıyıp, diğer tarafı bu haktan yoksun bırakmak adil yargılanma ilkesinin temel prensiplerinden olan silahların eşitliği ilkesine aykırı olduğuna işaret edilerek; mahkemece yeniden keşif günü belirlenerek masrafı davalı tarafça karşılandığında taşınmaz başında yeniden keşif yapılması, davetiye ve diğer giderleri yatırılarak katılımlarının sağlanması halinde tanıkların taşınmaz başında dinlenerek davacıyla davalının zilyetliğinin başlangıcı, süresi ve zilyetliğinin sürdürülüş şekli, her iki tarafın taşınmazları arasındaki ortak sınırın neresi olduğu, davacı taraf senet deliline dayanmaktan vazgeçtiğini ileri sürdüğüne göre taşınmazdaki zilyetliğinin neye dayalı olduğu, kadastro tespit tarihine kadar en az 20 yıl süreyle zilyet olup olmadığı hususlarının sorulup saptanması, ondan sonra ulaşılacak sonuca göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; daavanın kabulüne, çekişmeli 166 ada 12 parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile fen bilirkişisinin 30.03.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfiyle gösterilen kısmın davalı ... adına, (B) harfiyle gösterilen kısmın davacı ... adına takip eden ada ve parsel numarası ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mehkemece, 25.09.2014 tarihli celsenin 2 nolu ara kararı ve 26.12.2014 tarihli celsenin 1 nolu ara karar gereğince, davalı tarafa keşif masrafı ile tebligat masraflarını karşılamak üzere süre verildiği; davalı vekilinin sürelere riayet etmeyerek, masrafları karşılamaması sebebiyle keşif yapılamadığı; Mahkemece verilen ikinci sürenin 6100 sayılı HMK"nın 94/2 ve 116 devamı gereği kesin olduğu ve yeniden süre verilemeyeceği; takdir edilen kesin süre içerisinde söz konusu ara kararın yerine getirilmediği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.
Mahkemece 26.12.2015 tarihli celsede 28.10.2014 tarihine keşif günü verilmiş olup 3 nolu ara kararda "önceki keşif ara kararlarının aynen baki kalmasına" denilerek önceki keşif ara kararlarına atıf yapılmış; önceki tarihli keşif ara kararlarında ise davalı tarafa keşif gün ve saatine kadar süre verilmiş olup süresi içerisinde keşif giderlerinin yatırılmamasının sonuçları belirtilmemiş; 26.12.2014 tarihli celsede de 02.02.2015 tarihine keşif günü verilmiş; ve yine "önceki keşif ara kararlarının aynen baki kalmasına" denilerek önceki keşif ara kararlarına atıf yapılmış olup yine süresi içerisinde keşif giderlerinin yatırılmamasının sonuçları belirtilmemiştir. Takip eden 27.02.2015 tarihli celse ise 6100 sayılı HMK"nın 94/2 ve 116 devamı maddeleri gereğince davalı vekilinin keşif talebi reddedilmiştir. Bu şekilde yöntemine uygun şekilde verilmeyen ve sonuçları doğru şekilde açıklanmayan kesin süreye dayanılarak karar verilemez. Hal böyle olunca, mahkemece öncelikle keşif gün ve saati belirlenerek, davalı tarafa keşif giderlerini yatırması için yöntemine uygun ve makul bir süre verilmeli, kesin mehle uymamanın sonuçları yöntemince ve ispat külfeti kendisine düşen davalılara ihtar edilmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Usulüne uygun olmayan ara karara dayanılarak yazılı gerekçeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.