13. Ceza Dairesi Esas No: 2016/11157 Karar No: 2018/753 Karar Tarihi: 16.01.2018
Hırsızlık - konut dokunulmazlığının ihlali - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2016/11157 Esas 2018/753 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir hükümde, sanığın hırsızlık ve konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından mahkum edildiği belirtiliyor. Temyiz aşamasında yapılan incelemede, yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin infaz aşamasında da göz önünde bulundurulması gerektiği belirtiliyor. Ancak Anayasa Mahkemesi'nin kısmi iptal kararı uyarınca, sanığın cezası tamamlandıktan sonra seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasının uygulanamayacağına dikkat çekiliyor. Bu nedenle, sanığın hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, cezanın infazı tamamlanıncaya kadar kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden mahrum bırakılması gerektiği vurgulanıyor. Kararda, çıkarılması gereken kanun maddeleri ise TCK'nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerdir.
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Yargılama giderlerine ilişkin terkin işleminin temyiz aşamasındaki yargılama giderleri de gözetilerek infaz aşamasında nazara alınması mümkün görülmüştür. Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir. Ancak; Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 günlü, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan kısmi iptal kararı uyarınca, 5237 sayılı TCK 53. madde 1. fıkra b bendinde düzenlenen “seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına” hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulanamayacağının gözetilmesi zorunluluğu ve kasten işlemiş olduğu suç dolayısıyla hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkralarından “TCK"nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin” çıkartılarak, yerlerine “Kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin (a), (c), (d) ve (e) bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 16.01.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.