Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/18670
Karar No: 2019/8225
Karar Tarihi: 18.09.2019

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/18670 Esas 2019/8225 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, trafik kazası sonucu sakatlandığını ve davalı şirketin kısmi ödeme yaptığını ancak yapılan ödemenin yetersiz olduğunu iddia ederek tazminat istemiş, ancak mahkeme davanın reddine karar vermiştir. Davacı tarafından yapılan temyiz itirazını inceleyen Yargıtay, davacının hak düşürücü süre içinde dava açtığını belirterek, ibra belgesinin iptali şartlarının oluşup oluşmadığının araştırılması gerektiğini ifade etmiştir. Kazadaki maluliyetin belirlenmesi için rapor alınması ve tazminat hesabı yönünden aktüerya uzmanından rapor alınması gerektiği belirtilen kararda, davalının önceden ödediği tazminatın hesap tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle güncellenmiş bedelinin güncel verilere göre hesaplanan tazminattan düşülmek suretiyle sonuç tazminat belirlenmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Kararda, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 111. maddesi de değerlendirilmiştir. Bu maddeye göre tazminat miktarlarına ilişkin yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmaların veya uzlaşmaların yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebileceği ve hak düşürücü sürenin bu 2 yıllık süre olduğu belirtilmiştir.
17. Hukuk Dairesi         2016/18670 E.  ,  2019/8225 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, 04.03.2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının sakatlandığını, bu olay nedeniyle davalı şirketin davacıya kısmi ödeme yaptığını, müvekkilinin davayı açmadan evvel davalı yana daimi maluliyet tazminatı için başvuruda bulunduğunu ve sigortanın belirli bir miktar ödeme yapabileceğini belirtiğini, müvekkiline yapılan ödemenin olayın oluşu, yaşı, geliri ve kusursuz oluşu gibi tüm unsurlar dikkate alındığında çok düşük kaldığını, Müvekkilinin aciz durumda olmasından dolayı sözkonusu parayı aldığını ve davalı yanın müvekkilinin müzayaka halinde olmasından faydalanarak ibraname imzalatıldığını, sözkonusu ibranameyi kabul etmediklerini belirterek, davalının ortaya çıkan zararından ZMMS gereğince sorumlu olması nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL tazminatın olay tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, toplanan delillere dayanılarak, davacının davasının reddine, karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
    2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu"nun 111. maddesi uyarınca, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar
    yapıldıkları tarihten itibaren 2 yıl içinde iptal edilebilirler. Kanun"un bu hükmünden yararlanmak için ibra belgesinin iptalinin açıkça ve ayrıca istenmesine gerek olmayıp, dava sırasında bu husus ileri sürülebileceği gibi, yapıldığı tarihten itibaren 2 yıl içinde hükümlerinin kabul edilmediğine ilişkin bir irade açıklaması da yeterlidir. Kanunda belirtilen 2 yıllık süre, hak düşürücü süre olup mahkemece re"sen dikkate alınması gerekir.
    Somut olayda; davaya konu kaza nedeniyle davalı tarafından davacılar vekiline ödeme yapılmış, taraflar arasında 27.11.2012 tarihli ibraname imzalanmıştır. Eldeki davanın 18.01.2013 tarihinde açılmış olmasına göre, KTK"nun 111. maddesinde öngörülen 2 yıllık hak düşürücü süre geçirilmeden ibraya konu tazminatın yetersiz olduğu iddia edilerek davanın açıldığı görülmektedir.
    Yasal süre içinde açılan davada, ibranamenin iptali şartlarının oluşup oluşmadığı konusunda gerekli araştırma yapılarak karar verilmesi gerektiği açıktır. Anılan araştırma kapsamında da, davacının kazadaki maluliyetinin belirlenmesi için rapor alınmalı, tazminat hesabı yönünden aktüerya uzmanı bilirkişiden rapor alınmalıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, ibranın iptali şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplandığı dikkate alınmak suretiyle; davalının ödeme yaptığı tarihteki verilere göre hesaplanan tazminat ile güncel verilere göre hesaplanan tazminat arasında KTK"nun 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olup olmadığı değerlendirilmelidir. Şayet, ödenmesi gereken maluliyet tazminatı ile ödenmiş olan miktar arasında fahiş fark olduğu saptanırsa da; davacı tarafından daha önce verilen ibranamenin makbuz hükmünde olduğu kabul edilip, davalının daha önce ödediği tazminatın hesap tarihine kadar işlemiş yasal faiziyle güncellenmiş bedeli, güncel verilere göre hesaplanan tazminattan düşülmek suretiyle sonuç tazminat belirlenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı gerekçeyle, yazılı biçimde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi