(Kapatılan) 7. Hukuk Dairesi 2015/43871 E. , 2015/26127 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : İhtiyati Hacze İtiraz
YARGITAY İLAMI
Taraflar arasındaki ihtiyati haciz talebinin kabulüne ilişkin karara itirazın reddine dair verilen karar duruşmalı olarak süresi içinde itiraz eden (davalı) vekili tarafından temyiz edilmiş ise de; işin mahiyeti itibariyle duruşma isteminin reddine, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Karşı taraf (Davacı) vekili, müvekkili ..."un 19/08/2005-04/02/2015 tarihleri arasında kardiyoloji uzmanı olarak davalıya ait hastanede çalıştığını, müvekkilinin en son aylık ücretinin 15.000,00 TL olduğunu, davacının ücretlerinin ödenmemesi nedeni ile iş akdini haklı nedenle feshettiğini, fazla mesai yaptığını, milli bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını, şua izin alacağı olduğunu iddia ederek kıdem tazminatı, şua izni, fazla mesai, milli bayram ve genel tatil ücreti ile 2014 Aralık ayından elden ödenen kısmı ile 2015 ocak ayı ücretlerinin tahsilini talep etmiş, ayrıca davalı şirketin alacakları ödemediği gibi, müvekkilinin uğrayacağı olası zararlarını (şirketin devri, iflası daha fazla borçlanma durumu) önlemek için en uygun geçici hukuki himaye tedbirinin ihtiyati haciz olduğunu, müvekkilinin bu davası sonucunda alacaklarının ödenmemesi ihtimali ve mağdur olmaması amacıyla alacaklarının hukuki himaye altına alınması için ihtiyati tedbir mahiyetinde İhtiyati Haciz kararı verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, “...Yasadaki düzenlemeler dikkate alınarak davacı tarafça sunulan belgeler incelendiğinde; davalı tarafın adresi sabit ise de aleyhine .... 7. İcra müdürlüğünün 2015/7567, 2015/7566, 2015/7568 sayılı dosyalarıyla takip yapıldığı, var olduğu iddia edilen borcun ödenmeme şüphesi bulunduğu, iddia edildiği gibi şirketin iyi niyetli üçüncü kişilere devri halinde telafisi imkansız zararlar doğabileceği kanaatine varıldığından %15 teminat karşılığında davalı şirket üzerine ihtiyati haciz konulmasına “ gerekçesi ile dava konusu edilen alacak kadar davalı şirketin taşınır ve taşınmaz malları ile 3. kişilerdeki alacakları üzerine dava değeri olan 61.000TL kadar ihtiyati haciz konulmuştur.
Davacı vekilinin 19.11.2015 tarihli duruşmada ara kararla verilen ıslah dilekçesi üzerine ihtiyat haczin 61.000TL"den 383.926,00TL"ye çıkarılmasına karar verilmiş, davalı vekilinin itirazı da duruşmalı olarak incelenerek 08.12.2015 tarihinde reddedilmiştir.
Talep ihtiyati hacze itirazın reddine ilişkin kararın temyizen kaldırılması talebidir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu"nun 257.maddesinde, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir: 1 – Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa; 2 – Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa; Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.”;
258.maddesinde, “İhtiyati hacze 50 nci maddeye göre yetkili mahkeme tarafından karar verilir. Alacaklı alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeğe mecburdur. Mahkeme iki tarafı dinleyip dinlememekte serbesttir. İhtiyatî haciz talebinin reddi halinde alacaklı istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir.”
265.maddesinde ise; “Borçlu kendisi dinlenmeden verilen ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere, mahkemenin yetkisine ve teminata karşı; huzuruyla yapılan hacizlerde haczin tatbiki, aksi hâlde haciz tutanağının kendisine tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde mahkemeye müracaatla itiraz edebilir. Menfaati ihlâl edilen üçüncü kişiler de ihtiyatî haczi öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde ihtiyatî haczin dayandığı sebeplere veya teminata itiraz edebilir. Mahkeme, gösterilen sebeplere hasren tetkikat yaparak itirazı kabul veya reddeder. İtiraz eden, dilekçesine istinat ettiği bütün belgeleri bağlamaya mecburdur. Mahkeme, itiraz üzerine iki tarafı davet edip gelenleri dinledikten sonra, itirazı varit görürse kararını değiştirebilir veya kaldırabilir. Şu kadar ki, iki taraf da gelmezse evrak üzerinde inceleme yapılarak karar verilir. İtiraz üzerine verilen karara karşı istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi bu başvuruyu öncelikle inceler ve verdiği karar kesindir. İstinaf yoluna başvuru, ihtiyatî haciz kararının icrasını durdurmaz.” hükümleri yeralmaktadır.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; karşı taraf (davacı) vekili, 12.08.2015 harç tarihli dava dilekçesi ile, davacının iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve bazı işçilik alacaklarının tahsilini talep etmiş, aynı zamanda dava değeri (61.000,00 TL) üzerinden ihtiyati haciz verilmesini istemiş, mahkemece 14.08.2015 tarihli ek karar ile ihtiyati haciz kararı verilmiştir. 19.11.2015 tarihli duruşmada ise ilk ihtiyati haciz kararına yönelik itirazın reddi ile birlikte davacı vekilinin yaptığı hesaplamaya göre tavandan hesaplama ile 33.276,94 TL kıdem tazminatı, haftalık 18,5 saat üzerinden 192.255,86 TL fazla mesai ücreti, tüm tatiller için %30 indirimle 5.950,.00 TL milli bayram ve genel tatil çalışma ücreti, 38 günlük 19.000,00 TL yıllık izin ücreti ve 252 günlük 126.000,00 TL şua izin ücreti üzerinden yapılan harçlandırılmış ıslaha itibarla 61.000,00 TL"sına ilaveten 322.926,00 TL için de ihtiyati haciz kararı verilmiş ve ihtiyati haciz verilen miktar 383,926,00TL"sına çıkarılmıştır.
Görüldüğü üzere ortada henüz daha yeni açılmış, delilleri toplanmamış, bilirkişi raporu dahi alınmamış bir dava sözkonusu olup dava konusu edilen alacakların varlığı ya da yokluğu veya miktarı belli değildir ve yargılamayı gerektirmektedir. Bu durumda ihtiyati haciz talep eden davacının, alacağı ve haciz sebeplerinin varlığını ihtiyati haciz verilmesini gerektirir biçimde delillendirdiği söylenemez. Başka bir anlatımla davacı ihtiyati haciz için gerekli olan “yaklaşık ispat” yükümlülüğünü yerine getirmemiştir. Bu nedenle ihtiyati hacze itirazın kabulü ile verilen ihtiyati haczin kaldırılması gerekirken itirazın reddi hatalı olmuştur.
O halde itiraz eden (davalı) vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.
.