
Esas No: 2015/2629
Karar No: 2018/69
Karar Tarihi: 09.01.2018
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2015/2629 Esas 2018/69 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakan ...’in kayden maliki olduğu 133 ada 2, 3, 5, 6, 135 ada 1, 136 ada 1,137 ada 1, 138 ada 1, 139 ada 3, 140 ada 10 ve 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğluna satış suretiyle devrettiğini, işlemlerin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı, bedelsiz ve muvazaalı olduğunu, davalının taşınmazları satın alacak ekonomik gücünün bulunmadığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile mirasbırakan adına tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalı, satış işleminin gerçek olduğunu, mirasbırakanın bakımı ile ilgilendiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, 133 ada 3, 135 ada 1, 140 ada 10 ve 143 ada 5 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan adına kayıtlı olduğundan anılan taşınmazlar bakımından davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden muvazaa olgusunun sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekillerince süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 09.01.2018 Salı günü saat 09.30"da daireye gelmeleri için taraf vekillerine tebligat yapıldığı halde gelmedikleri anlaşıldı, incelemenin dosya üzerinde yapılmasına, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra Tetkik Hakimi ..."nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, temliklerin muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Davalının bu hususa yönelik temyiz itirazları yerinde değildir. Reddine.
Davacıların temyiz itirazlarına gelince,
Kabul ve ret kapsamına alınan taşınmazlar bakımından dava 10.000-TL değer gösterilmek ve harçlandırılmak suretiyle açılmış, ancak keşif sonrası belirlenen değer üzerinden harç ikmali yapılmadan sonuca gidilmiştir.
Öte yandan, dava kısmen kabul edilip mirasçıların payları oranında iptal tescile karar verilmesine rağmen hükmün 1-A maddesinde hem pay belirtilerek hemde veraseten iştirakli olarak tescil kararı verilmesi hükümde tereddüt uyandıracağı kuşkusuzdur.
Bu durumda, 10.000.-TL dava değeri üzerinden, ret kapsamına alınan taşınmazların değeri gözetilerek nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmekte ise de; hüküm tarihinde yürürlükte bulunan ...’nin 12. maddesi gözetilerek davalı yararına hükmedilecek vekalet ücreti maktu vekalet ücretinin altında kalamayacağından davalı yararına 1.320,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken harcı tamamlanmayan değer üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir.
Ne var ki; değinilen hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; hükmün 6. maddesinde yazılı “16.450,00 TL” ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına, yerine “1.320,00 TL” ibaresinin yazılmasına, hükmün 1-A maddesindeki "veraseten iştirakli olarak" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılmasına bununla birlikte davalının, davacı lehine hükmedilen nispi vekalet ücreti bakımından temyiz itirazı bulunmadığından bu husus ayrıca değerlendirmeye alınmamıştır. Davacıların bu yöne ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK"nin geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi hükmün bu şekliyde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 09.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.