21. Hukuk Dairesi 2016/19517 E. , 2017/1740 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle 462.427,33 TL. maddi ve manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ilişkin hükmün süresi içinde temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmesi ve davacılar vekilince de duruşma talep edilmesi üzerine, dosya incelenerek, işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 11.10.2016 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davacılar ... vs. vekili Av. ... ile davalılardan ... vekili Avukat ..., ...... Mak. San. Tic. A.Ş. vekili Av. ... ... geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan Avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek aynı gün Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü ve eksikliğin ikmali açısından geri çevrilmesine karar verilen dava dosyası yeniden Dairemize gelmiş ve 07/11/2016 tarihinde esasa kaydedilmiş olmakla dosya üzerinde yeniden yapılan inceleme sonucunda aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere, kanuni gerektirici sebeplere, temyiz edenin sıfatına ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davalılar vekillerinin tüm temyiz itirazları ile davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, sigortalı ..., anne, baba ve kardeşlerinin iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davacı sigortalı lehine 127.325,76 TL iş göremezlik, 230.101,57 TL bakıcı gideri alacağı ile 70.000 TL manevi tazminat, davacı anne lehine 15.000 TL manevi tazminat, davacı kardeşlerin her biri lehine ise 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 24.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamından sigortalının 24.11.2012 tarihinde, davacı babası ... ile beraber, Davalı ... ... Makina San A.Ş ‘ye ait binada diğer davalı yüklenici ... işçisi olarak çatı kaplaması işinde çalışırken, sigortalının elindeki sacın çatıdan geçen yüksek gerilim hattına teması neticesinde elektirik akımına kapılarak iş kazası geçirdiği ve %76 oranında malul kaldığı, kazanın gerçekleşmesinde davalı ... şirketinin %20, davalı ...’un %50 ve kazalı sigortalının %30 kusurlu olduğunun kabul edildiği, mahkemece yaptırılan hesaba göre bakıcı gideri alacağından %50 oranında hakkaniyet indirimi yapılarak karar verildiği anlaşılmaktadır.
Haksız fiil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 56. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. 818 sayılı Borçlar Kanunu dönemindeki kabule göre, Zarar kavramına ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil, ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmekte, öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa, onların da manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmekteydi. Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu"nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir. Bu yeni düzenlenme ile 818 sayılı Borçlar Kanununun yürürlük zamanında içtihatlarla düzenlenen husus yasa koyucu tarafından açıklığa kavuşturulmuş ve yaralanan sigortalının yakınlarının manevi tazminat davası bakımından hak sahipliği durumu ön şartı olarak "ağır bedensel" zarar koşulunu getirmiştir.
Bu açıklamalardan, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununda iş kazası nedeniyle ağır bedensel zarara uğrayan sigortalının yakınlarının manevi tazminat talep etme haklarının bulunduğu hususunda tartışma bulunmamaktadır. O halde davacı baba lehine uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken; davacı babanın olayın gerçekleşmesinde kusurlu olduğu kabul edilerek, itibar edilen bilirkişi raporuyla çelişki oluşturacak şekilde davacı baba lehine manevi tazminat takdir edilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
O halde, davacılar vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davacılar yararına takdir olunan 1.350.00 TL duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, 07.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.Başkan