Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş borçlu vekili süresinde İcra Dairesinin yetkisine ve çekteki keşideci imzasına itiraz etmiştir. Borçlunun yetki itirazı mahkemece takibin ihtiyati haciz kararı ile başlatıldığından bahisle reddedilip işin esasına girildiği görülmektedir. Borçlu vekili Av. A. U.. ile alacaklı vekili olarak da Av. S. A.."ın birlikte tanzim ettikleri 25.09.2006 tarihliprotokolde takip konusu çekin çalıntı olması nedeniyle alacaklı tarafından takip dosyasından borçlu hakkında herhangi bir işlem yapılmayarak dosyanın takipsiz bırakılacağı kararlaştırılmıştır. Mahkemece, bu protokolde adı geçmeyen alacaklı vekili olarak Av. G. E.."in, protokol altındaki imzanın kendisine ait olup olmadığı konusunda beyanda bulunması için adına meşruhatlı davetiye çıkarılmış, gelmemesi üzerine bu belge altındaki imzanın inkar edilmediğinden bahisle borçlunun imzaya ilişkin itirazının konusu kalmadığı gerekçesiyle reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. Sözkonusu prodokolde borçlu, takip konusu çekteki keşideci imzasının kendisine ait olduğunu kabul etmemiştir. Bu durumda imzaya yönelik itirazın yöntemince incelenerek sonuçlandırılması gerekir. Kabule göre de, protokol altındaki imzanın alacaklı vekiline ait olduğu benimsendiğine göre takibin iptaline karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi de isabetsizdir.
SONUÇ  : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 11/05/2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.