17. Hukuk Dairesi 2016/10087 E. , 2019/8222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, 13/10/2012 tarihinde davalı ..."nın sevk ve idaresindeki araç ile müteveffa ..."nun sevk ve idaresindeki motosikletin çarpışması sonucu davacıların oğlu ... "nun vefat ettiğini, hem kaza tespit tutanağına hem de Çal Sulh Ceza Mahkemesinin 2013/22 D. İş sayılı dosyasında alınan rapora göre devalının asli kusurlu olduğunu, davacıların desteği ..."nun kaza tarihinde 17 yaşında olduğunu, desteğin tamir atölyesinde çıraklık yaptığını, muhtemel usta olmasını gerektiren bir meslek icra ettiğini, kaza nedeniyle desteğin ailesinin mağdur olduğunu, desteğin anne ve babası olan davacıların oğullarının ölümü ile onun maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, davalı-işletene ait aracın diğer davalı ... şirketine sigortalı olduğunu, davalı ... şirketine 23/10/2012 tarihinde başvurulduğunu, müvekkillerine eksik miktarda ödeme yapıldığını, bu nedenle 6100 Sayılı HMK 107.madde uyarınca toplanacak delillere göre fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla işleten ve sürücü yönünden olay tarihinden itibaren, sigortacı yönünden temerrüt tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte 2.500,00 TL maddi tazminat ile yargılamanın son aşamasında miktarı bildirilecek manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalı işleten-sürücüden tahsilini talep ve dava etmiş, talep açıklama dilekçesi ile belirsiz alacak davası olarak açılan ve bilirkişi raporu doğrultusunda sonradan arttırılmak kaydıyla şimdilik 1.250,00 TL"si davacı ... için, 1.250,00 TL"si diğer davacı ... için olmak üzere toplamda 2.500,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketi ve davalı sürücüden müştereken ve müteselsilen alınmak üzere tahsiline, yine manevi tazminat bakımından da 25.000,00 TL"si davacı ... için 25.000,00 TL"si de diğer davacı ... için olmak üzere toplamda 50.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi hariç olmak üzere davalı sürücü ve işleten olan ...’dan alınmak üzere tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davacıların olay nedeniyle gerçekleşen maddi zararlarının davalı ... şirketi tarafından 25.03.2013 tarihinde yapılan 31.196,58 TL tutarındaki ödeme ile karşılanmış olduğu anlaşıldığından, destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin talep yerinde görülmediğinden reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile davacı ... için takdiren 10.000,00 TL, davacı ... için takdiren 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi 13.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsili ile davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatı ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Destekten yoksun kalma zararının hesabında, destekten yoksun kalanlara müteveffanın sağlığında sağlamış olduğu (ya
da ileride sağlaması muhtemel olan) yardımın miktarı doğru biçimde belirlenmelidir.
Davacıların desteği olan ..., kaza tarihinde 17 yaşında olup bekar ve çocuksuz ölmüştür. Mahkemece hükme esas alınan 15.09.2014 tarihli ön raporda ve 28.09.2014 tarihli ek raporda bilirkişi tarafından, ölenin yaşı da dikkate alınarak muhtemel evlilik tarihi belirlenmiş ve evliliğinden belli süre sonra ilk ve daha sonra da ikinci çocuğunun olacağı doğru biçimde kabul edilerek davacılara kademeli destek payı ayrılmıştır. Ne var ki anılan raporda; desteğin evleneceği tarihe kadar davacılara %25"er pay ayrılması doğru ise de; evlenmesinden sonra %10"ar; ilk çocuktan sonra %8"er, muhtemel ikinci çocuktan sonra %7"şer, baba destekten çıktıktan sonra davacı annenin tek başına destek alacağı sürede ise davacı anneye %15 pay ayıracağının kabulüyle hesap yapılması doğru olmamıştır.
Dairemiz"in yerleşik uygulamalarıyla; çalışma ve gelir elde etme durumunda olan bekar çocuk yaşasa idi ileriki yıllarda evleneceği; evlenmesi ile birlikte pay esasına göre 2 pay kendine, 2 pay eşine, birer pay annne ve babaya; evlenmesinden belli bir süre sonra ilk çocuğu ve yine bir süre sonra ikinci çocuğunun olacağı; çocukların olacağı süreler içinde kendine 2 pay, eşine 2 pay, çocuklara birer pay, anne ve babaya da birer pay ayıracağı; anne babadan birinin destekten çıkması halinde, çıkanın payının diğer ebeveynin alacağı paya ekleneceği kabul edilmektedir. Esas alınan bilirkişi raporu, davacıların destek paylarının belirlenmesi bakımından hatalıdır.
Bu durumda mahkemece; Dairemiz"in yerleşik uygulamaları ile belirlenen ve yukarıda ifade olunan destek payları esas alınmak ve kazanılmış haklar saklı kalmak kaydıyla, davacıların talep edebileceği tazminat miktarının belirlenmesi hususunda, daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden ek rapor alınarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, destek paylarının hatalı (düşük) saptandığı rapordaki hesaplamanın kabulü doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin tüm, davacılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, aşağıda dökümü yazılı 1.024,65 TL kalan onama harcının temyiz eden davalı ..."dan alınmasına, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 18/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.