22. Hukuk Dairesi 2015/24356 E. , 2018/1289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı isteminin özeti:
Davacı, davalı işyerinde 01/07/2011 tarihinde işe başladığını, kendisinin emekli olduğunu bile bile davalı işverenin işe aldığını, destek primlerini yatırmadığını, muhtelif kademelerde iş verdiklerini, en son ücretinin 1.100,00 TL olduğunu, çalıştığı sırada işverenin haklı bir neden göstermeden iş akdini feshettiğini, bu nedenle ödenmeyen kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai ücreti,yıllık izin ücreti, genel tatil ücretlerinin tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevabının özeti:
Davalı vekili, davacının, müvekkili şirkette hiçbir şekilde belirli veya belirsiz iş akdi ile çalıştırılmadığını, zira yaşı gereği müvekkilinin faaliyet gösterdiği ağır ve tehlikeli işler sınıfındaki işyerinde çalışmasının mümkün olmadığını, müvekkili şirketin sahibi olan ... ve oğlu ..."ın önceden tanıdıkları davacıya zaman zaman hayır maksatlı olarak maddi yardımda bulunduklarını, davacının bu sebeple müvekkili şirketin faaliyet gösterdiği işyerine arada sırada gelip gittiğini, bu geliş gidişlerinde yapılan maddi yardımlardan ötürü kendisi bazen yemek yaptırılmasına, yemeklerin taşınmasına ve fabrika içerisinde ufak tefek işlere yardımcı olduğunu, fabrikadan çeşitli malzemeler götürmesi, evine yemek yaptırıp götürmesi gibi şikayetler olunca da işyerine gelip gitmemesinin istendiğini, iş sözleşmesinin, bir tarafın bağımlı olarak iş görmeyi diğer tarafın da ücret ödemeyi üstlenmesinden oluşan bir sözleşme olduğunu, ücretin, iş görme ve bağımlılık iş sözleşmesinin belirleyici öğeleri olduğunu, davacının, müvekkili şirkette iş kanununun aradığı anlamda bir iş sözleşmesi ile çalışmasının söz konusu olmadığını, bu nedenle emekli olan davacının sosyal güvenlik destek primlerinin de ödenmediğini, davacının ibraz ettiği bir kısım fişlerin yemek alımına ilişkin olduğunu, bu fişlerdeki teslim alan kısmının sonradan düzenlenebilecek nitelikte olduğunu, yine dosyaya ibraz edilen temsil vekaletnamesi başlıklı belgenin altında imzası bulunan İbrahim ..."ın, müvekkili şirketin sahibinin oğlu olması dışında müvekkili şirketle hiçbir hukuki bağının bulunmadığını, müvekkili şirketin bünyesinde davacının iddia ettiği gibi genel koordinatör gibi bir pozisyonun kuruluşundan bugüne kadar olmadığını, sunmuş olduğu kartvizitin de bizzat kendisi tarafından bastırıldığı kanaatinde olduklarını, çalışma günleri olarak sunulan belgesinin ise kim tarafından düzenlendiği belli olmayan alelade bir evrak olduğunu, izah edildiği şekliyle davacı ile müvekkili şirket arasında bir iş akdinin mevcut olmadığını bildirerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme kararının özeti:
Mahkemece, her ne kadar davacı tarafından, emekliliği sonrası davalı işyerinde 01/07/2011 - 08/08/2014 tarihleri arasında genel koordinatör olarak çalıştığı ve iş akdinin haksız olarak feshedilmesine rağmen işçilik alacaklarının ödenmediği ileri sürülmüş ise de, çalışma olgusunu ve süresini ispat etme yükü altında bulunan davacı tarafından davalı işyerinde yasanın aradığı şekilde iş akdi ile çalıştığının yasal ve yöntemince ispat edilemediği, celbedilen Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, sunulan belgeler ve dinlenen tanık beyanlarından davacının davalı işyerinde hizmet akdi ile çalıştığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, davacı tarafından sunulan bir kısım yemek teslimat fişleri, teklif ve sipariş fişleri ile çalışma günlerine ilişkin belgelerin resmi niteliğinin bulunmadığı, sonradan doldurulabilir nitelikte oldukları, sunulan belgelerde davalı işverence davacıya yetki ve görev verildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve kayıt yer almadığı, şirket temsil vekaletnamesi başlıklı belgede imzası bulunan İbrahim ..."ın ise celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketle herhangi bir hukuki bağının bulunmadığı, davacı tarafından BÇM"ye yapılan müracaat sonucu kurumca davacının davalı işyerinde çalıştığının tespit edilemediğine ilişkin tutanak tutulduğu, tüm bu nedenlerle, davalı işyerinde iş akdi ile ve işçi sıfatıyla çalıştığı yasal ve yöntemince ispat edilemeyen davacının iş akdine bağlı alacaklar olan kıdem, ihbar, yıllık izin, fazla mesai ve genel tatil alacağının olmadığı sonuç ve kanaatine varılarak davanın reddine dair karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Davacı işçinin davalı işyerinde çalışıp çalışmadığı ve hizmet süresi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut olayda davacı işçi, davalı işyerinde, 01.07.2011-08.08.2014 tarihleri arasında çalıştığını ileri sürmüş, davalı ise davacının davalı işyerinde çalışmasının olmadığını, işyerine arada sırada gelip gittiğini, hayır amaçlı kendisine bir takım yardımlar yapıldığını, aralarında imzalanmış bir iş sözleşmesinin bulunmadığını savunmuştur.
Mahkemece, davacının davalı işyerinde hizmet akdi ile çalıştığına dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı, davacı tarafından sunulan bir kısım yemek teslimat fişleri, teklif ve sipariş fişleri ile çalışma günlerine ilişkin belgelerin resmi niteliğinin bulunmadığı, sonradan doldurulabilir nitelikte oldukları, sunulan belgelerde davalı işverence davacıya yetki ve görev verildiğine ilişkin herhangi bir bilgi ve kayıt yer almadığı, şirket temsil vekaletnamesi başlıklı belgede imzası bulunan İbrahim ..."ın ise celbedilen ticaret sicil kayıtlarına göre davalı şirketle herhangi bir hukuki bağının bulunmadığı, davacı tarafından BÇM"ye yapılan müracaat sonucu kurumca davacının davalı işyerinde çalıştığının tespit edilemediğine ilişkin tutanak tutulduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan ve davacının da imzasının bulunduğu fatura teslim fişleri, Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim ... tarafından imzalanan ve davacıya şirketin işlerini takip etme yetkisi veren şirket temsil vekaletnamesi başlıklı belge ile davacı tanıklarının davacının davalı işyerinde bekçi olarak çalıştığı, ayrıca işleri organize ettiğine dair beyanları birlikte değerlendirildiğinde; dosya içerisinde bulunan en eski ve en yakın tarihli belgeler gözetilerek davacının davalı işyerinde 08.10.2012-28.06.2014 tarihleri arası çalıştığının kabulü ile davacının talep ettiği işçilik alacaklarının belirlenen hizmet süresine göre hesaplanması gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24/01/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.