18. Hukuk Dairesi 2014/12468 E. , 2015/1000 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, ... İlçesi, ...Mahallesi 82 ada 91 parsel sayılı taşınmazın Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
1-Dairemize intikal eden ve aynı kamulaştırma nedeniyle aynı yöreden gelen, dava konusu taşınmaza yakın parsellerin ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/435 Esas - 2013/199 Karar, yine aynı mahkemenin 2012/430 Esas - 2013/195 Karar ve 2012/652 Esas - 2013/429 Karar sayılı dosyalarında, bilirkişi kurulunca buğday, taze fasulye, dolmalık biber ve enginarın münavebe planına alındığı, Dairemizce de bu münavebe planı uygun görülerek bu yönde bozma yapılmadığı halde eldeki mevcut dosyada farklı münavebe uygulanmasının gerekçesi belirtilmeden, buğday, taze fasulye ve patlıcanın münavebesine göre değerlendirme yapan bilirkişi raporlarına göre hüküm kurulması,
2-Dava konusu taşınmazın ... ilçe merkezinin çok yakınında, mahalle konumunda, yaş sebze ve meyve firmaları, fabrikaları ve soğuk hava depoları bölgesinde olması, pazarlama olanakları ve otel, motel gibi sosyal tesis, sanayi ile turistik bölgelere ve ticaret merkezlerine mesafesi gibi hususların tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın değerinde %50 oranında objektif değer artışına neden olabileceği, yine hükme esas alınan bilirkişi raporlarında aynı yöre için Dairemizin %50 objektif değer oranını uygun bulmasının dayanak kabul edildiği ve yukarıda belirtilen örnek dava dosyalarının Dairemizce değerlendirilmesinde de aynı oranın uygun görüldüğü düşünülmeden, %60 ve %50 oranında objektif değer artışı uygulayan bilirkişi kurulu raporlarının ortalamasına göre hüküm kurulması,
Kabule göre de;
3-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, münavebeye alınan buğday, buğday samanı, taze fasulye ve patlıcanın 2012 yılı itibariyle dekar başına asgari ve azami verimini, üretim maliyetini ve ortalama ürün satış fiyatını gösteren resmi verilerin gıda, tarım ve hayvancılık ilçe müdürlüğünden getirtilip bilirkişi raporunun denetlenmesi gerektiğinin dikkate alınmaması,
Doğru görülmemiştir.
4-Anayasa Mahkemesi 1. Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir.
Her ne kadar, getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup, aynı Yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de; 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek, hakkaniyet gereğince taşınmaz malikinin zararının giderilmesi amacıyla dava tarihinden itibaren dört aylık sürenin bittiği tarihten, karar tarihine kadar tespit edilen kamulaştırma bedeline faiz uygulanması gerektiğinden de hükmün bozulması gerekmiştir.
Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edenlerden davalı tarafa iadesine, 22.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.