19. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/13373 Karar No: 2016/4094 Karar Tarihi: 07.03.2016
Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2015/13373 Esas 2016/4094 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı banka ile davalı şirket arasındaki kredi sözleşmesinde kefil olarak yer alan diğer davalıların icra takibine itiraz etmesi üzerine yapılan davada, mahkeme davacı bankanın işlemlerine dayanak yaptığı belge asıllarını sunamaması ve kredinin davalı şirket tarafından kullanılmamış olması nedeniyle davalıların kredi borcundan sorumlu olmadığına karar vermiştir. Ancak, davacı bankanın kötüniyetli olarak icra takibi başlatmadığına ve kötüniyet tazminatına hükmedilemeyeceğine karar verilmiştir. Kanun maddeleri olarak, Borçlar Kanunu'nun 609 ve 610. maddeleri ile İcra ve İflas Kanunu'nun 57. maddesi uygulanmıştır.
19. Hukuk Dairesi 2015/13373 E. , 2016/4094 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı ....... ........ arasında imzalanan genel kredi sözleşmesinde diğer davalıların kefil olarak yer aldığını, anılan kredi sözleşmesi gereğince asıl borçlu davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kredi geri ödemelerin aksaması üzerine hesabın kat edilerek borçlulara noter kanalıyla ihtarname keşide edildiğini, alacağın tahsili için davalılar aleyhine girişilen icra takibinin itiraz sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, müvekkil şirketin davacı bankaya kredi talebinde bulunduğunu, ancak bu talebin kabul edilip edilmediği konusunda müvekkillerine bilgi verilmediğini, müvekkilinin davacı bankadan kredi ödemesi almadığı gibi bu paranın başka bir hesaba ödenmesi talimatını da vermediğini, müvekkili ....."nın da kefaletinin söz konusu olmadığını, sadece kredi talep formu imzaladığını, kredi talep formunun kredi sözleşmesi haline getirilmeye çalışıldığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacı bankanın işlemlerine dayanak yaptığı belge asıllarını sunamadığı, davalı şirket adına tahakkuk ettirilen kredi miktarının davalı şirketin bilgisi ve rızası dışında üçüncü kişiye havale edilmesi nedeniyle kredinin davalı şirket tarafından kullanıldığının kabul edilemeyeceği, dolayısıyla davalıların kredi borcundan sorumlu olmadıkları, kredinin 3. bir kişiye ödenmesine yönelik talimat metnindeki imzanın davalı şirket temsilcisine ait olduğu hususunun ispat edilemediğinden takibin haksız olduğu belirlenmiş ise de, salt buna dayalı olarak davacı bankanın icra takibini kötüniyetli olarak başlattığının kabul edilemeyeceği, davacı banka aleyhine kötüniyet tazminatı koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine, davalılar yararına kötüniyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 07/03/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.