11. Ceza Dairesi Esas No: 2016/12412 Karar No: 2018/6741 Karar Tarihi: 11.09.2018
Özel belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2016/12412 Esas 2018/6741 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Özel belgede sahtecilik suçundan mahkum olan sanığın, müştekiler adına imzalamadığı ve kullanmadığı ücret bordroları ile işe giriş çıkış saatleri formlarında katılanlara atfen atılı bulunan imzaların sahte olduğu tespit edildi. Ancak, mahkeme kararında eksik araştırma yapıldığı ve sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği belirtildi. Ayrıca, sanığın iki ayrı özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması ve hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi yasaya aykırı bulundu. Kanun maddeleri olarak TCK'nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu ve sahte belge çeşitliliğinin TCK'nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği belirtilmiştir.
11. Ceza Dairesi 2016/12412 E. , 2018/6741 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Mahkumiyet
1-Katılanlar ... ve Refik Kundakçı"nın, sanığın müdürü olduğu ...Plastik ... Ltd. Şti"de 2008 yılından önce işçi olarak çalıştıklarının, katılan ... ile Refik Kundakçı"nın açmış oldukları iş davalarında sanık tarafından dosyalara delil olarak sunulan ücret bordroları ile işe giriş çıkış saatleri formlarında katılanlara atfen atılı bulunan imzaların katılanların eli ürünü olmadığının ve bu suretle sanığın özel belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia ve kabul edildiği olayda; sanığın iddiamede belirtilen belgeleri müştekiler adına imzalamadığını ve kullanmadığını, kendisinin şirketin müdürü olduğunu, ancak müştekiler ne maaş alırken ne de bordro imzalarken yanlarında olmadığını, işyerinin muhasebecisinin ... olduğunu, tüm işleri onun halletiğini savunması karşısında; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespiti bakımından, ..."in, CMK"nın 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi; katılanlar adına atılı bulunan imzaların ... veya sanığın eli ürünü olup olmadığı hususunda imza incelemesi yaptırılması ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde eksik araştırma ile mahkumiyet hükmü kurulması,
2-Kabule göre de; a-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 22.04.2014 gün, 2013/11-397 E., 2014/202 K. sayılı kararında da belirtildiği üzere, 765 sayılı TCK ile 5237 sayılı TCK"nın “Kamu güvenine karşı suçlar” bölümünde düzenlenen ve belgenin gerçeğe aykırı olarak düzenlenmesi ile kamu güveninin sarsıldığı kabul edilerek suç sayılıp yaptırıma bağlanan sahtecilik suçlarının hukuki konusunun kamu güveni olduğu, suçun işlenmesi ile kamu güveninin sarsılması dışında, bir veya birden fazla kişi de haksızlığa uğrayıp, suçtan zarar görmesi halinde dahi, suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamının, diğer bir ifadeyle kamunun olduğuna dair kabulünün etkilenmeyeceği, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerekeceği de gözetilerek açıklanan ilkeler doğrultusunda somut olayda; sanığın eylemlerinin bir suç işleme kararının yerine getirilmesi amacıyla kanunun aynı hükmünü, kısa zaman aralıkları içerisinde, birkaç kez ihlal etmek suretiyle zincirleme tek suçu oluşturduğu ve sahte belge çeşitliliğinin TCK"nın 61. maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde dikkate alınabileceği gözetilmeden, sanık hakkında iki ayrı özel belgede sahtecilik suçundan hüküm kurulması, b-Sanığın adli sicil kaydındaki ilamın suç tarihinden sonra kesinleşen mahkumiyet hükmüne ilişkin olması nedeniyle suç tarihinde sabıkasız olduğu gözetilmeden " sanık hakkında daha önce hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmiş olduğu dikkate alınarak hakkında yeniden hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi halinde suç işlemekten kaçınacağına dair kanaat oluşmaması" şeklindeki yetersiz gerekçeyle hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, sanığın kazanılmış hakkının gözetilmesine, 11.09.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.