Tehdit - kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4299 Esas 2014/2974 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/4299
Karar No: 2014/2974
Karar Tarihi: 18.03.2014

Tehdit - kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2013/4299 Esas 2014/2974 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme kararı, Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 02/11/2010 tarihinde verdiği bir kararla ilgilidir. Sanık, kamu görevlisine yönelik tehdit ve hakaret suçlarından mahkum olmuştur. Ancak kararda, mahkemenin yeterli gerekçe gösterilmeden hüküm verdiği, tanık ifadesinin gözetilmediği ve TCK'nın bazı maddelerinin uygulanıp uygulanması gerektiğinin tartışılmadığı belirtilmiştir. Bu sebeple, sanığın müdafiinin temyiz itirazları yerinde görülmüş ve hükümler bozulmuştur. Kararda, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK'nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının tutarlılık ve bütünlük ilkelerine uygun olması gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca kararda, TCK'nın 50/2., 106/1., 29, 125/3-a ve 25/3-a maddelerine de atıfta bulunulmuştur.
5. Ceza Dairesi         2013/4299 E.  ,  2014/2974 K.

    "İçtihat Metni"

    Tebliğname No : 4 - 2011/105450
    MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi
    TARİHİ : 02/11/2010
    NUMARASI : 2007/992 Esas, 2010/1412 Karar
    SUÇ : Tehdit, kamu görevlisine görevi nedeniyle hakaret

    Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nın 34, 230 ve 289/1-g maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının; herkesi tatmin edecek, Yargıtay denetimine olanak verecek biçimde olması, Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimi yapması ve bu açılardan mantıksal ve hukuksal bütünlüğünün sağlanması için kararın dayandığı tüm verilerin ve değerlendirmelerin açık olarak gerekçeye yansıtılması ilkelerine uyulması gerektiği halde yeterli gerekçe gösterilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
    23/08/2005 tarihli olay yeri görgü ve tespit tutanağında imzası bulunan H.. B.."ün mahkemede tanık sıfatıyla dinlenmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kabule göre de;
    Tanık sıfatıyla ifadesine başvurulan K.. A.."in, sanığın görevlilere hitaben "Hepinizi burdan sürdüreceğim, hani bir tane komiser vardı onu burdan ben sürdürdüm. Seni de sürdüreceğim. Pişman olacaksınız" dediğini ifade etmesi ve ölümle tehditden söz etmemesi karşısında, neden müşteki beyanına üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılmadan TCK"nın 106/1. maddesinin 2. cümlesi yerine 1. cümlesi ile uygulama yapılması,
    Sanığın 21/01/2009 tarihli talimatla alınan savunmasında "...Beni nezarete koyup kameraların görmediği yerde dövdüler, ben de kendilerini şikayet ettim, bu olay da bu sebeple üzerime atılmış iftiradır" şeklinde beyanda bulunması nazara alınarak TCK"nın 29 ve 129. maddelerinin tatbiki gerekip gerekmediğinin tartışılmaması,
    Sanık hakkında kamu görevlisine hakaret suçundan kurulan hükümde seçimlik cezalardan tercih edilen hapis cezasının daha sonra adli para cezasına çevrilmesi suretiyle TCK"nın 50/2. maddesine muhalefet edilmesi,
    29/04/2010 tarihli 6. celsede sanık müdafiine TCK"nın 25/3-a maddesine göre ek savunma hakkı verildiği halde aynı Kanunun 125/3-a maddesi uygulanarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 18/03/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.