13. Ceza Dairesi 2016/11145 E. , 2018/737 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
I-Sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz itirazları da yerinde görülmemiştir.
Ancak;
5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15.03.2011 tarih ve 2011/72-103 E.-K. sayılı ilamının suç tarihinden sonra 07.03.2012 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 07.06.2011 tarih ve 2011/9-88 Esas ve 2011/116 Karar sayılı içtihadı da göz önüne alınarak hüküm fıkralarından TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin çıkarılarak yerlerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 58/6-7. maddesi uyarınca Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15.12.2010 kesinleşme tarihli 2010/38-50 E.-K sayılı ilam dosyasındaki hükümlülüğünün mükerrirliğe esas alınmasına, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına, 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca aleyhe değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi gereğince mükerrir olan sanık hakkında koşullu salıverilme süresine eklenecek miktarın Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 07.03.2012 kesinleşme tarihli ve 2011/72-103 E.-K sayılı ilamıyla hükmolunan 1 yıl 8 ay hapis cezası esas alınarak belirlenmesine” şeklinde yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
II-Sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Aynı apartmanda ikamet eden katılan ..."a ait dairenin giriş kapısı kilidinin kırıldığı, ancak içeriye girilmediği, olay tarihinde şehir dışında bulunan...."nın dairesine ise giriş kapısı kilidi kırıldıktan sonra girildiği, ....t"e ait daire ile ilgilenen ve müşteki olarak beyanı alınan ..."ın hazırlık ifadesine göre de evin dağıtıldığının anlaşılması karşısında; olay günü hırsızlık yapmak amacıyla katılan ... ile ....t"in birlikte oturdukları apartmanın ortak kullanım alanına girdikten sonra sadece ....t"in dairesine giren sanığın eyleminin tek konut dokunulmazlığının ihlali suçunu oluşturduğu gözetilmeksizin, iki ayrı konut dokunulmazlığının ihlali suçundan mahkumiyet hükmü kurulması,
2-5237 sayılı TCK’nın 58. maddesinin uygulanmasına dayanak yapılan Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi"nin 15.03.2011 tarih ve 2011/72-103 E.-K. sayılı ilamının suç tarihinden sonra 07.03.2012 tarihinde kesinleşmiş olması nedeniyle tekerrüre esas alınamayacağının gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA,
III-Sanık hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Ayrıntıları Ceza Genel Kurulu"nun 14.10.2003 gün ve 232-250 sayılı, 09.10.2012 gün 2011/8-335 Esas 2012/1804 sayılı kararlarında da açıklandığı üzere, sahtecilik suçunun oluşabilmesi için belgenin nesnel olarak aldatıcılık niteliğinin bulunması ve keyfiyetin belgeden objektif olarak anlaşılması gerektiği, muhatabın hatasından, dikkatsizlik veya özensizliğinden kaynaklanan fiili iğfalin, aldatıcılık niteliğinin varlığını göstermeyeceği cihetle; dosyada yer alan 04.05.2012 tarihli uzmanlık raporu ile 16.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda; belge üzerindeki fotoğrafın belgeye yapışık olmadığı, fotoğrafın fotoğraf hanesine uyum sağlamadığı, fotoğraf üzerindeki mühür izinin belge üzerindeki mühür izine tam olarak denk gelmediğinin belirtildiği ve belgenin mahkemece duruşmada incelenmemiş olması karşısında; belgelerde sahtecilik suçlarında aldatma yeteneğinin bulunup bulunmadığının takdir ve tayini hakime ait olup, suça konu ve sahte olduğu kabul edilen nüfus cüzdanı incelenmek suretiyle, özellikleri duruşma tutanağına yazılıp, ne şekilde aldatıcılık yeteneğine haiz olduğu gerekçeli kararda açıklanarak tartışıldıktan sonra, denetime olanak verecek şekilde suça konu belge aslı dosya içerisinde bulundurulmadan eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 16.01.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.