17. Hukuk Dairesi 2016/19505 E. , 2019/8201 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalılar vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 26.06.2019 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalılar tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra vaktin darlığından dolayı işin incelenerek karara bağlanması başka güne bırakılmış olup dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı borçlu ... tarafından davacı müvekkiline 20/01/2011 düzenleme tarihli toplam 21 adet bono verildiğini, bu bonoların ödenmemesi üzerine İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2013/5711 sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, takip sırasında dosya borcunun tahsil edilemediğini, borçlular adına muhafaza altına alınabilecek ve paraya çevrilebilir mal varlığının bulunmadığını, davalı borçlu adına kayıtlı ... Mahallesi, ... ada, 4 parselde bulunan 13 nolu bağımsız bölümün tamamının diğer davalı ..."e satıldığının bildirildiğini, gayrimenkulün satış tarihindeki piyasa değerinin 450.000,00 TL - 500.000,00 TL olmasına karşın tapu da 55.000,00 TL olarak gösterildiğini, davalıların aynı şirkette eski tarihlerden bu yana beraber çalıştıklarını, aralarındaki satışın muvazaalı olduğunu belirterek yapılan tasarrufun iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, müvekkiline satış yapan kişinin asıl takip borçlusu değil, takipte adı geçen
adi kefil olduğunu, davada dava şartının oluşmadığını, muvakkat aciz belgesinin dosyaya sunulmadığını, müvekkilinin iyi niyetli olup gayrimenkulü alırken borçlunun hal ve vaziyetini bilebilecek bir konumda bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Davalı borçlu ... duruşmada verdiği beyanında, eşinin kanser hastası olması ve tedavisinin 7-8 sene sürmesi nedeniyle tüm mal varlığını sattığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kabulü ile davacının İstanbul 23. İcra Müdürlüğünün 2013/5711 sayılı icra dosyasındaki alacağı nedeni ile dava konusu ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, ... ada, 4 parsel sayılı 514 m2 alanlı arsa vasıflı taşınmaz üzerindeki kat irtifakı kurulu 140/1824 arsa paylı 3. Kat 13 nolu bağımsız bölüm meskenin davalılar arasındaki 31/12/2012 tarihli satışın ve tasarrufun davalı borçlu ..."ün borcuna yetecek kısmının İİK 277 ve devamı maddeleri gereğince iptaline, davacı alacaklıya dava konusu taşınmazın haciz ve satılmasını isteme yetkisinin tanınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ve davalı ... vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dava İİK.nun 277. ve devamı maddelerine dayalı olarak açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir. Bu tür davalarda alacaklı tarafından geçici (İİK.nun 105.madde) veya kesin (İİK.nun 143. madde) aciz belgesi sunulması dava önşartı olup hakim tarafından re"sen gözönünde bulundurulması gerekir.
Somut olayda 30/06/2015 tarihinde Bakırköy 4. İcra Müdürlüğü’nün 2015/676 Talimat sayılı dosyasından çıkılan haciz sırasında borçlunun evde bulunmadığı, alacaklı tarafça da çilingir temin edilemediğinden hacze son verildiği; 24/11/2015 tarihinde düzenlenen haciz tutanağından da adreste başka bir 3. şahsın oturduğu, kendisinin evi davalı ...’den kiraladığını beyan ettiği ve böylelikle borçlunun ikametgah adresinde yapılmış bir haciz işleminin olmadığı anlaşılmıştır. Söz konusu haciz tutanakları İİK.nun 105. maddesinde öngörülen geçici aciz belgesi niteliğinde değildir. İİK.nun 105. maddesi ve bu yönde yerleşen uygulamaya göre haciz tutanağı çok açık biçimde borçlunun ödeme güçlüğü içinde olduğunu ve mevcudunun borcunu karşılayamayacağını saptadığında geçici aciz belgesi niteliğini kazanabilir.
O halde davacı tarafa, borçlunun yeni belirlenecek adresinde haciz yaptırması için süre verilmeli, aciz halinin gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır.
2-Bozma neden ve şekline göre davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekili ile davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, duruşmada vekille temsil olunmayan davalılar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 18/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.