19. Ceza Dairesi Esas No: 2020/2021 Karar No: 2020/9188 Karar Tarihi: 30.06.2020
Kasten Yaralama - 4320 Sayılı Kanuna Muhalefet - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/2021 Esas 2020/9188 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2020/2021 E. , 2020/9188 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Kasten Yaralama, 4320 Sayılı Kanuna Muhalefet HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: I) Sanık hakkında kasten yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemine ilişkin olarak; 14/04/2011 gün ve 27905 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6217 sayılı Yargı Hizmetlerinin Hızlandırılması Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 23. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 272. maddesinin 3. fıkrasının (a) bendinde “hapis cezasından çevrilen adlî para cezaları hariç olmak üzere sonuç olarak belirlenen 3.000 Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı” şeklinde yapılan değişiklik ve 6217 sayılı Kanun"un 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen “bölge adliye mahkemeleri faaliyete geçinceye kadar hapis cezasından çevrilenler hariç olmak üzere, sonuç olarak belirlenen üçbin Türk Lirası dâhil adlî para cezasına mahkûmiyet hükümlerine karşı temyiz yoluna başvurulamaz” şeklindeki geçici 2. maddesi göz önünde bulundurulduğunda, 14/04/2011 tarihinden sonra doğrudan hükmolunan 3.000 Türk Lirası dahil adli para cezalarına ilişkin mahkumiyet hükümleri kesin nitelikte olduğu cihetle, sanığın temyiz talebinin, tebliğnameye uygun olarak, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE, II) Sanık hakkında 4320 sayılı Kanun’a muhalefet suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz istemine ilişkin olarak; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Hükümden önce, 20/03/2012 tarih ve 28239 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren 08/03/2012 gün ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun"un 23/1. maddesi ile 14/01/1998 tarihli ve 4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun"un tümüyle yürürlükten kaldırıldığı, anılan Kanun"un 13/1. maddesinde "Bu kanun hükümlerine göre hakkında tedbir kararı verilen şiddet uygulayan, bu kararın gereklerine aykırı hareket etmesi halinde, fiili bir suç oluştursa bile ihlal edilen tedbirin niteliğine ve aykırılığın ağırlığına göre hakim kararı ile üç günden on güne kadar zorlama hapsine tabi tutulur." şeklindeki düzenleme ile tedbire muhalefet eyleminin yaptırımının yeniden düzenlendiği, tanımlar başlıklı 2. maddesinin (c) bendinde ise hakim tanımının Aile Mahkemesi hakimini ifade edeceği düzenlemesi karşısında tedbir kararlarına aykırılık halinde görevli mahkemenin Aile Mahkemesi olduğu ve bu nedenle görevli mahkemenin yeniden düzenlendiği anlaşıldığından görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması, Bozmayı gerektirmiş olup, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca, tebliğnameye uygun olarak, sair yönlerden incelenmeksizin BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.